KURAN-I KERİM
Sureler Sure Sırasına Göre Sıralanmıştır
Hüseyin Atay Meali
Arama sonucu 6236 Ayet bulundu. [ << Onceki5201-5300 5301-5400 5401-5500 5501-5600Sonraki >> ]
74 : 6
(5-7) Ve zihnini arındır. Ve yaptığın iyiliğin daha çoğunu umarak yapma. Ve Rabbin için dayan.
 

74 : 7
(5-7) Ve zihnini arındır. Ve yaptığın iyiliğin daha çoğunu umarak yapma. Ve Rabbin için dayan.
 

74 : 8
(8-10) Boruya üflendiğinde, işte o gün, inkârcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
 

74 : 9
(8-10) Boruya üflendiğinde, işte o gün, inkârcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
 

74 : 10
(8-10) Boruya üflendiğinde, işte o gün, inkârcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
 

74 : 11
(11-14) Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
 

74 : 12
(11-14) Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
 

74 : 13
(11-14) Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
 

74 : 14
(11-14) Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
 

74 : 15
Bir de artırmamı umar
 

74 : 16
Hayır olmaz! Doğrusu o, Bizim ilkelerimize karşı direngendir.
 

74 : 17
Ben onu sarp bir yokuşa tırmandıracağım.
 

74 : 18
(18-20) Doğrusu o, düşündü, ölçtü biçti! Canı çıkası, ne biçim ölçtü biçti! Canı çıkası; sonra yine ne biçim ölçtü biçti!
 

74 : 19
(18-20) Doğrusu o, düşündü, ölçtü biçti! Canı çıkası, ne biçim ölçtü biçti! Canı çıkası; sonra yine ne biçim ölçtü biçti!
 

74 : 20
(18-20) Doğrusu o, düşündü, ölçtü biçti! Canı çıkası, ne biçim ölçtü biçti! Canı çıkası; sonra yine ne biçim ölçtü biçti!
 

74 : 21
(21-23) Sonra baktı; sonra kaşlarını çattı, suratını astı; sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.
 

74 : 22
(21-23) Sonra baktı; sonra kaşlarını çattı, suratını astı; sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.
 

74 : 23
(21-23) Sonra baktı; sonra kaşlarını çattı, suratını astı; sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.
 

74 : 24
(24-25) “Bu sadece öğretilegelen bir büyüdür. Bu yalnızca bir beşer sözüdür” dedi.
 

74 : 25
(24-25) “Bu sadece öğretilegelen bir büyüdür. Bu yalnızca bir beşer sözüdür” dedi.
 

74 : 26
(26-29) İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
 

74 : 27
(26-29) İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
 

74 : 28
(26-29) İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
 

74 : 29
(26-29) İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
 

74 : 30
Üzerine on dokuz vardır.
 

74 : 31
Ateşliklerin bekçilerini yalnız meleklerden kılmışızdır. Sayılarını bildirmekle de, ancak inkâr edenlerin denenmesini ve kendilerine kitap verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da inançlarının artmasını sağladık. Ve kendilerine kitap verilenler ve inananlar şüpheye düşmezler. Gönüllerinde hastalık bulunanlar ve inkârcılar, “Allah bu örnekle ne demek istedi?” desinler. İşte Allah böylece, sapmayı dileyene yol verir, doğruyu dileyene de doğru yol gösterir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu, insanoğluna sadece bir hatırlatıcıdır.
 

74 : 32
(32-37) Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
 

74 : 33
(32-37) Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
 

74 : 34
(32-37) Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
 

74 : 35
(32-37) Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
 

74 : 36
(32-37) Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
 

74 : 37
(32-37) Kesin hayır! Aya ve dönüp giden geceye ve ağarmakta olan sabaha andolsun ki, o, doğrusu, içinizden öne geçmek veya geri kalmak isteyen insanı uyaran büyük olaylardan biridir.
 

74 : 38
(38-42) Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara “Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?” diye sorarlar.
 

74 : 39
(38-42) Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara “Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?” diye sorarlar.
 

74 : 40
(38-42) Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara “Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?” diye sorarlar.
 

74 : 41
(38-42) Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara “Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?” diye sorarlar.
 

74 : 42
(38-42) Herkes kazancına göre tutulur. Ancak, defteri sağdan verilenler, bağlar içindedirler. Suçlulara “Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?” diye sorarlar.
 

74 : 43
Onlar derler ki: “Allaha yönelenlerden değildik.
 

74 : 44
Ve düşkün kimseyi de yedirmezdik,
 

74 : 45
Ve dalanlarla beraber biz de dalardık,
 

74 : 46
Ve sorgulanma gününü yalanlardık.
 

74 : 47
Öyle iken kesin bilinç bize geldi.”
 

74 : 48
Artık onlara, şefaatçilerin şefaati fayda vermez.
 

74 : 49
(49-52) öyleyken, bunlara ne oluyor ki hatırlamaktan yüz çeviriyorlar? Arslandan kaçan ürkek eşeklere benziyorlar. Güya onlardan her biri kendisine açık sayfalar verilmesini ister.
 

74 : 50
(49-52) öyleyken, bunlara ne oluyor ki hatırlamaktan yüz çeviriyorlar? Arslandan kaçan ürkek eşeklere benziyorlar. Güya onlardan her biri kendisine açık sayfalar verilmesini ister.
 

74 : 51
(49-52) öyleyken, bunlara ne oluyor ki hatırlamaktan yüz çeviriyorlar? Arslandan kaçan ürkek eşeklere benziyorlar. Güya onlardan her biri kendisine açık sayfalar verilmesini ister.
 

74 : 52
(49-52) öyleyken, bunlara ne oluyor ki hatırlamaktan yüz çeviriyorlar? Arslandan kaçan ürkek eşeklere benziyorlar. Güya onlardan her biri kendisine açık sayfalar verilmesini ister.
 

74 : 53
(53-56) Hayır olmaz! Ne var ki, ahiretten korkmazlar. Kesin hayır! Doğrusu, o, bir hatırlatmadır. Dileyen kimse onu anar. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O’dur, bağışlayacak olan da O’dur.
 

74 : 54
(53-56) Hayır olmaz! Ne var ki, ahiretten korkmazlar. Kesin hayır! Doğrusu, o, bir hatırlatmadır. Dileyen kimse onu anar. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O’dur, bağışlayacak olan da O’dur.
 

74 : 55
(53-56) Hayır olmaz! Ne var ki, ahiretten korkmazlar. Kesin hayır! Doğrusu, o, bir hatırlatmadır. Dileyen kimse onu anar. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O’dur, bağışlayacak olan da O’dur.
 

74 : 56
(53-56) Hayır olmaz! Ne var ki, ahiretten korkmazlar. Kesin hayır! Doğrusu, o, bir hatırlatmadır. Dileyen kimse onu anar. Ancak, Allah hatırlamalarını diler. Saygı duyulması gereken de O’dur, bağışlayacak olan da O’dur.
 


75-KIYÂMET SURESİ - Al-Qiyama - MEKKE/31 - 40 Ayet

Bismillahirrahmanirrahim
75 : 1
(1-2) Hayır! Diriliş gününe yemin ederim. Hayır! Kendini kınayan kişiye yemin ederim.
 

75 : 2
(1-2) Hayır! Diriliş gününe yemin ederim. Hayır! Kendini kınayan kişiye yemin ederim.
 

75 : 3
(3-4) İnsan, kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? Evet, Bizim, onun parmak uçlarını bile biçimlendirmeye gücümüz yeter.
 

75 : 4
(3-4) İnsan, kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? Evet, Bizim, onun parmak uçlarını bile biçimlendirmeye gücümüz yeter.
 

75 : 5
(5-6) Hayır! İnsan hemen önünde suç işlemek istercesine sorar: “Diriliş günü ne zamanmış?”
 

75 : 6
(5-6) Hayır! İnsan hemen önünde suç işlemek istercesine sorar: “Diriliş günü ne zamanmış?”
 

75 : 7
(7-11) Gözün kamaştığı, ayın tutulduğu, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, işte o gün insan “Kaçmak nereye” der. Kesin hayır! Artık bir sığınak yoktur.
 

75 : 8
(7-11) Gözün kamaştığı, ayın tutulduğu, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, işte o gün insan “Kaçmak nereye” der. Kesin hayır! Artık bir sığınak yoktur.
 

75 : 9
(12-15) o gün varıp durulacak yer Rabbinin katıdır. O gün, insanoğluna önceden ne yaptığı ve sonraya ne bıraktığı bildirilir. Artık insan, özürlerini sayıp dökerek kendinin ne olduğunu iyice görmektedir.
 

75 : 10
(12-15) o gün varıp durulacak yer Rabbinin katıdır. O gün, insanoğluna önceden ne yaptığı ve sonraya ne bıraktığı bildirilir. Artık insan, özürlerini sayıp dökerek kendinin ne olduğunu iyice görmektedir.
 

75 : 11
(12-15) o gün varıp durulacak yer Rabbinin katıdır. O gün, insanoğluna önceden ne yaptığı ve sonraya ne bıraktığı bildirilir. Artık insan, özürlerini sayıp dökerek kendinin ne olduğunu iyice görmektedir.
 

75 : 12
(12-15) o gün varıp durulacak yer Rabbinin katıdır. O gün, insanoğluna önceden ne yaptığı ve sonraya ne bıraktığı bildirilir. Artık insan, özürlerini sayıp dökerek kendinin ne olduğunu iyice görmektedir.
 

75 : 13
(12-15) o gün varıp durulacak yer Rabbinin katıdır. O gün, insanoğluna önceden ne yaptığı ve sonraya ne bıraktığı bildirilir. Artık insan, özürlerini sayıp dökerek kendinin ne olduğunu iyice görmektedir.
 

75 : 14
(12-15) o gün varıp durulacak yer Rabbinin katıdır. O gün, insanoğluna önceden ne yaptığı ve sonraya ne bıraktığı bildirilir. Artık insan, özürlerini sayıp dökerek kendinin ne olduğunu iyice görmektedir.
 

75 : 15
(12-15) o gün varıp durulacak yer Rabbinin katıdır. O gün, insanoğluna önceden ne yaptığı ve sonraya ne bıraktığı bildirilir. Artık insan, özürlerini sayıp dökerek kendinin ne olduğunu iyice görmektedir.
 

75 : 16
(16-19) Acele edip dilini kıpırdatma. Doğrusu, onu toplamak ve onu okumak Bize düşer. Biz onu okuduğumuzda, okunmasını izle. Sonra doğrusu, onu açıklamak Bize düşer.
 

75 : 17
(16-19) Acele edip dilini kıpırdatma. Doğrusu, onu toplamak ve onu okumak Bize düşer. Biz onu okuduğumuzda, okunmasını izle. Sonra doğrusu, onu açıklamak Bize düşer.
 

75 : 18
(16-19) Acele edip dilini kıpırdatma. Doğrusu, onu toplamak ve onu okumak Bize düşer. Biz onu okuduğumuzda, okunmasını izle. Sonra doğrusu, onu açıklamak Bize düşer.
 

75 : 19
(16-19) Acele edip dilini kıpırdatma. Doğrusu, onu toplamak ve onu okumak Bize düşer. Biz onu okuduğumuzda, okunmasını izle. Sonra doğrusu, onu açıklamak Bize düşer.
 

75 : 20
(20-21) Hayır olmaz! Sizler ivedi olanı seversiniz, sonrakini bırakırsınız.
 

75 : 21
(20-21) Hayır olmaz! Sizler ivedi olanı seversiniz, sonrakini bırakırsınız.
 

75 : 22
(22-24) O gün bir takım yüzler Rablerine doğru bakıp parlar. O gün bir takım yüzler de asıktır.
 

75 : 23
(22-24) O gün bir takım yüzler Rablerine doğru bakıp parlar. O gün bir takım yüzler de asıktır.
 

75 : 24
(22-24) O gün bir takım yüzler Rablerine doğru bakıp parlar. O gün bir takım yüzler de asıktır.
 

75 : 25
Kendisinin belkemiğinin kırılacağını sanır.
 

75 : 26
(26-27) Hayır olmaz! Köprücük kemiklerine dayandığı zaman, “Çare bulan yok mudur” denir.
 

75 : 27
(26-27) Hayır olmaz! Köprücük kemiklerine dayandığı zaman, “Çare bulan yok mudur” denir.
 

75 : 28
(28-30) Artık ayrılık vaktinin geldiğini anlar. Bacaklar birbirine dolanır. O gün gidiş Rabbinedir.
 

75 : 29
(28-30) Artık ayrılık vaktinin geldiğini anlar. Bacaklar birbirine dolanır. O gün gidiş Rabbinedir.
 

75 : 30
(28-30) Artık ayrılık vaktinin geldiğini anlar. Bacaklar birbirine dolanır. O gün gidiş Rabbinedir.
 

75 : 31
(31-33) O, onaylamamış, yakarmamış, ancak yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da gerine gerine kendinden yana olanlara gitmişti.
 

75 : 32
(31-33) O, onaylamamış, yakarmamış, ancak yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da gerine gerine kendinden yana olanlara gitmişti.
 

75 : 33
(31-33) O, onaylamamış, yakarmamış, ancak yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da gerine gerine kendinden yana olanlara gitmişti.
 

75 : 34
Sana yazıklar olsun, yazıklar!
 

75 : 35
Yine de, sana yazıklar olsun, yazıklar!
 

75 : 36
(36-40) İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? O, atılan atmıktan bir oğulcuk olmadı mı? Sonra yapışkan olmuş, sonra O yarattı ve biçimlendirdi. Ondan, erkek ve dişi iki eş yarattı. Bunları yapanın, ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
 

75 : 37
(36-40) İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? O, atılan atmıktan bir oğulcuk olmadı mı? Sonra yapışkan olmuş, sonra O yarattı ve biçimlendirdi. Ondan, erkek ve dişi iki eş yarattı. Bunları yapanın, ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
 

75 : 38
(36-40) İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? O, atılan atmıktan bir oğulcuk olmadı mı? Sonra yapışkan olmuş, sonra O yarattı ve biçimlendirdi. Ondan, erkek ve dişi iki eş yarattı. Bunları yapanın, ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
 

75 : 39
(36-40) İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? O, atılan atmıktan bir oğulcuk olmadı mı? Sonra yapışkan olmuş, sonra O yarattı ve biçimlendirdi. Ondan, erkek ve dişi iki eş yarattı. Bunları yapanın, ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
 

75 : 40
(36-40) İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? O, atılan atmıktan bir oğulcuk olmadı mı? Sonra yapışkan olmuş, sonra O yarattı ve biçimlendirdi. Ondan, erkek ve dişi iki eş yarattı. Bunları yapanın, ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
 


76-İNSÂN SURESİ - Al-Insan - MEKKE/98 - 31 Ayet

Bismillahirrahmanirrahim
76 : 1
İnsanoğlu söz konusu olmadan sonsuz zamandan bir kesit kesin geçmiştir?
 

76 : 2
Doğrusu, Biz insanı katışık bir oğulcuktan yaratmışızdır, onu deneriz; bu yüzden, onun işitmesini ve görmesini sağlamışızdır.
 

76 : 3
(3-4) Doğrusu, Biz insana doğru yolu gösterdik, buna ister şükreder, ister nankörlük eder. Doğrusu, nankörler için zincirler, demir halkalar ve alevli ateş hazırladık.
 

76 : 4
(3-4) Doğrusu, Biz insana doğru yolu gösterdik, buna ister şükreder, ister nankörlük eder. Doğrusu, nankörler için zincirler, demir halkalar ve alevli ateş hazırladık.
 

76 : 5
Doğrusu, iyiler kokulu çiçek katılmış bir tastan içerler.
 

76 : 6
O, Allah’ın kullarının fışkırta fışkırta içebileceği bir kaynaktır.
 

76 : 7
(7-8) Onlar verdikleri sözleri yerine getirirler, onlar kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar. Onlar, içleri çektiği halde, yiyeceği yoksula, öksüze ve esire yedirirler.
 

76 : 8
(7-8) Onlar verdikleri sözleri yerine getirirler, onlar kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar. Onlar, içleri çektiği halde, yiyeceği yoksula, öksüze ve esire yedirirler.
 

76 : 9
“Biz sizi ancak Allah’a yönelim için doyuruyoruz, sizden bir ödül ve karşılık beklemiyoruz.
 

Arama 1.46 saniyede gerceklestirilmistir
Arama sonucu 6236 Ayet bulundu. [ << Onceki5201-5300 5301-5400 5401-5500 5501-5600Sonraki >> ]