70 :
26
|
(22-27) Böyle olmayanlar; namaz kılıp, namazlarında devamlı olanlar, mallarında isteyene ve yoksula belirli bir pay tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, ancak Rablerinin azabından korkanlardır.
|
|
  |
|
70 :
27
|
(22-27) Böyle olmayanlar; namaz kılıp, namazlarında devamlı olanlar, mallarında isteyene ve yoksula belirli bir pay tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, ancak Rablerinin azabından korkanlardır.
|
|
  |
|
70 :
28
|
Doğrusu Rablerinin azabından kimse güvende değildir.
|
|
  |
|
70 :
29
|
(29-30) Eşleri ve antlaşmakların dışında, özel yerlerini koruyanlar, doğrusu, bunlar yerilemezler.
|
|
  |
|
70 :
30
|
(29-30) Eşleri ve antlaşmakların dışında, özel yerlerini koruyanlar, doğrusu, bunlar yerilemezler.
|
|
  |
|
70 :
31
|
Bu sınırları aşmak isteyenler, işte onlar, aşırı gidenlerdir.
|
|
  |
|
70 :
32
|
Onlar, güvenirliliklerini ve sözlerini yerine getirirler.
|
|
  |
|
70 :
33
|
Tanıklıklarını gereği gibi yapanlar.
|
|
  |
|
70 :
34
|
Yakarışlarına özen gösterenler.
|
|
  |
|
70 :
35
|
İşte onlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.
|
|
  |
|
70 :
36
|
(36-37) İnkâr edenlere ne oluyor, sana doğru, sağdan soldan öbek öbek koşuşuyorlar?
|
|
  |
|
70 :
37
|
(36-37) İnkâr edenlere ne oluyor, sana doğru, sağdan soldan öbek öbek koşuşuyorlar?
|
|
  |
|
70 :
38
|
Her biri nimet bağına konulacağını mı umuyor?
|
|
  |
|
70 :
39
|
Hayır olmaz! Doğrusu, onları kendilerinin de bildikleri şeyden yaratmışızdır.
|
|
  |
|
70 :
40
|
(40-41) Hayır! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeye Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
|
|
  |
|
70 :
41
|
(40-41) Hayır! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeye Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
|
|
  |
|
70 :
42
|
Onları bırak; kendilerine söz verilen güne kavuşmalarına kadar dalıp oynasınlar.
|
|
  |
|
70 :
43
|
(43-44) Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, önlerine bakarak ve yüzlerini zillet bürümüş olarak, sanki dikili taşlara doğru seğirtirler. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.
|
|
  |
|
70 :
44
|
(43-44) Kabirlerden çabuk çabuk çıkacakları gün, önlerine bakarak ve yüzlerini zillet bürümüş olarak, sanki dikili taşlara doğru seğirtirler. İşte bu, onlara söz verilmiş olan gündür.
|
|
  |
|
71-NÛH SURESİ - Nooh - MEKKE/71 - 28 Ayet
|
Bismillahirrahmanirrahim |
71 :
1
|
“Doğrusu, ulusuna can yakıcı bir azap gelmezden önce, onları uyar” diye, Nuh'u ulusuna gönderdik.
|
|
  |
|
71 :
2
|
(2-4) Dedi: “Ey ulusum! Doğrusu ben, sizin apaçık bir uyarıcınızım. Allaha kulluk edin, Ona saygılı olun ve beni dinleyin ki, Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Doğrusu, Allah’ın belirttiği süre gelince, geri bırakılamaz; keşke bilseniz!”
|
|
  |
|
71 :
3
|
(2-4) Dedi: “Ey ulusum! Doğrusu ben, sizin apaçık bir uyarıcınızım. Allaha kulluk edin, Ona saygılı olun ve beni dinleyin ki, Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Doğrusu, Allah’ın belirttiği süre gelince, geri bırakılamaz; keşke bilseniz!”
|
|
  |
|
71 :
4
|
(2-4) Dedi: “Ey ulusum! Doğrusu ben, sizin apaçık bir uyarıcınızım. Allaha kulluk edin, Ona saygılı olun ve beni dinleyin ki, Allah günahlarınızı size bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Doğrusu, Allah’ın belirttiği süre gelince, geri bırakılamaz; keşke bilseniz!”
|
|
  |
|
71 :
5
|
(5-6) Dedi: “Rabbim! Doğrusu, ben ulusumu gece gündüz çağırdım. Fakat benim çağırmam sadece kaçışlarını artırdı.
|
|
  |
|
71 :
6
|
(5-6) Dedi: “Rabbim! Doğrusu, ben ulusumu gece gündüz çağırdım. Fakat benim çağırmam sadece kaçışlarını artırdı.
|
|
  |
|
71 :
7
|
Ve doğrusu, Senin onları bağışlaman için kendilerini her çağırışımda, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, direndiler, büyüklendikçe büyüklendiler.
|
|
  |
|
71 :
8
|
Sonra doğrusu, ben onları açıkça çağırdım.
|
|
  |
|
71 :
9
|
(9-10) Sonra doğrusu, onlara açıktan açığa duyurdum ve gizliden gizliye de söyledim.” Ve dedim ki: “Rabbinizden bağışlanma dileyin, doğrusu, O çok bağışlayandır.
|
|
  |
|
71 :
10
|
(9-10) Sonra doğrusu, onlara açıktan açığa duyurdum ve gizliden gizliye de söyledim.” Ve dedim ki: “Rabbinizden bağışlanma dileyin, doğrusu, O çok bağışlayandır.
|
|
  |
|
71 :
11
|
Size gökten bol bol yağmur indirsin.
|
|
  |
|
71 :
12
|
Ve sizi mallar ve çocuklarla desteklesin; size bahçeler var etsin, sizin için ırmaklar var etsin.”
|
|
  |
|
71 :
13
|
Size ne oluyor ki, Allaha büyüklüğü yakıştıramıyorsunuz.
|
|
  |
|
71 :
14
|
Oysa sizi evrelerden geçirerek O yaratmıştı.
|
|
  |
|
71 :
15
|
Allah'ın, yedi göğü birbirine uyumlu olarak nasıl yarattığını görmez misiniz?
|
|
  |
|
71 :
16
|
Aralarında olan aya aydınlık vermiş ve güneşin ışık saçmasını sağlamıştır.
|
|
  |
|
71 :
17
|
(17-18) Allah sizi yerden bitki bitirir gibi bitirmiştir. Sonra sizi oraya döndürür ve sizi çıkardıkça çıkarır.
|
|
  |
|
71 :
18
|
(17-18) Allah sizi yerden bitki bitirir gibi bitirmiştir. Sonra sizi oraya döndürür ve sizi çıkardıkça çıkarır.
|
|
  |
|
71 :
19
|
(19-20) Yeryüzünde geniş geçitlerden geçebilmeniz için orayı size yayan O'dur.
|
|
  |
|
71 :
20
|
(19-20) Yeryüzünde geniş geçitlerden geçebilmeniz için orayı size yayan O'dur.
|
|
  |
|
71 :
21
|
(21-22) Nuh dedi: “Tanrım! Doğrusu onlar bana başkaldırdılar ve malı, çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular; büyük tuzak kurdukça kurdular.”
|
|
  |
|
71 :
22
|
(21-22) Nuh dedi: “Tanrım! Doğrusu onlar bana başkaldırdılar ve malı, çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular; büyük tuzak kurdukça kurdular.”
|
|
  |
|
71 :
23
|
“Sakın tanrılarınızı bırakmayın, Ved, Sûva', Yağûs, Yeuk ve Nesr putlarından asla vazgeçmeyin” dediler.
|
|
  |
|
71 :
24
|
Şüphesiz birçoğunu saptırdılar, artık bu zalimlerin sapkınlığını yalnızca artır.
|
|
  |
|
71 :
25
|
Onlar günahları yüzünden suda boğuldular; ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcı bulamadılar.
|
|
  |
|
71 :
26
|
(26-27) Nuh dedi: “Tanrım! Yeryüzünde inkârcılardan hiçbirini bırakma. Doğrusu, Sen onları bırakırsan, Senin kullarını saptırırlar, sadece çapkın ve pek inkârcıdan başkasını doğurmazlar.
|
|
  |
|
71 :
27
|
(26-27) Nuh dedi: “Tanrım! Yeryüzünde inkârcılardan hiçbirini bırakma. Doğrusu, Sen onları bırakırsan, Senin kullarını saptırırlar, sadece çapkın ve pek inkârcıdan başkasını doğurmazlar.
|
|
  |
|
71 :
28
|
Tanrım! Beni, anamı, babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkekleri ve kadınları bağışla; yalnız zalimlerin yıkımlarını artır.”
|
|
  |
|
72-CİNN SURESİ - Al-Jinn - MEKKE/40 - 28 Ayet
|
Bismillahirrahmanirrahim |
72 :
1
|
(1-2) De ki: “Cinlerden bir takımının dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: “Doğrusu, biz, doğru yolu gösteren, olağanüstü bir okuma dinledik de, ona inandık. Biz, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.
|
|
  |
|
72 :
2
|
(1-2) De ki: “Cinlerden bir takımının dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: “Doğrusu, biz, doğru yolu gösteren, olağanüstü bir okuma dinledik de, ona inandık. Biz, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.
|
|
  |
|
72 :
3
|
(3-4) Ve doğrusu Rabbimizin ululuğu yücelerden yücedir. O, eş de oğul da edinmemiştir. Ve doğrusu, uçarımız Allaha karşı saçma sapan konuşurdu.
|
|
  |
|
72 :
4
|
(3-4) Ve doğrusu Rabbimizin ululuğu yücelerden yücedir. O, eş de oğul da edinmemiştir. Ve doğrusu, uçarımız Allaha karşı saçma sapan konuşurdu.
|
|
  |
|
72 :
5
|
(5-6) Ve doğrusu biz, insanların ve cinlerin Allaha karşı yalan söylemeyeceklerini sanırdık. Doğrusu, insanlardan kimi kişiler cinlerden kimilerine sığınırlardı da, onların beyinsizliklerini artırırlardı.
|
|
  |
|
72 :
6
|
(5-6) Ve doğrusu biz, insanların ve cinlerin Allaha karşı yalan söylemeyeceklerini sanırdık. Doğrusu, insanlardan kimi kişiler cinlerden kimilerine sığınırlardı da, onların beyinsizliklerini artırırlardı.
|
|
  |
|
72 :
7
|
Ve doğrusu onlar da sizin Allah'ın kimseyi diriltmeyeceğini sandığınız gibi sanırlardı.
|
|
  |
|
72 :
8
|
Ve doğrusu biz, göğü yokladık, onu sert bekçiler ve alevlerle doldurulmuş bulduk.
|
|
  |
|
72 :
9
|
(9-10) Ve doğrusu biz, dinlenebileceği oturaklarda oturuyorduk, ama şimdi kim dinleyecek olsa, kendisini gözleyen parlak bir alev bulur. Ve doğrusu, yeryüzünde olanlara kötülük mü istendi? Yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir? Biz bilmeyiz!
|
|
  |
|
72 :
10
|
(9-10) Ve doğrusu biz, dinlenebileceği oturaklarda oturuyorduk, ama şimdi kim dinleyecek olsa, kendisini gözleyen parlak bir alev bulur. Ve doğrusu, yeryüzünde olanlara kötülük mü istendi? Yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir? Biz bilmeyiz!
|
|
  |
|
72 :
11
|
Ve doğrusu, bizde iyiler de vardır, bizde bunun dışında bulunanlar da vardır. Biz türlü türlü yollarda idik.
|
|
  |
|
72 :
12
|
(12-13) Ve doğrusu, yeryüzünde Allah'tan kurtulamayacağımızı, kaçsak da O'dan kurtulamayacağımızı anladık. Doğruluk göstergesini dinlediğimizde ona inandık. Kim Rabbine inanırsa o eksikliğe de haksızlığa da uğramaktan korkmaz.
|
|
  |
|
72 :
13
|
(12-13) Ve doğrusu, yeryüzünde Allah'tan kurtulamayacağımızı, kaçsak da O'dan kurtulamayacağımızı anladık. Doğruluk göstergesini dinlediğimizde ona inandık. Kim Rabbine inanırsa o eksikliğe de haksızlığa da uğramaktan korkmaz.
|
|
  |
|
72 :
14
|
(14-15) İçimizde, doğruya içtenlikle bağlananlar da, sapkın olanlar da vardır. Doğruya içten bağlı olan, işte onlar, doğruluğu arayanlardır. Sapkınlara gelince, onlar cehennemin odunu olmuşlardır.
|
|
  |
|
72 :
15
|
(14-15) İçimizde, doğruya içtenlikle bağlananlar da, sapkın olanlar da vardır. Doğruya içten bağlı olan, işte onlar, doğruluğu arayanlardır. Sapkınlara gelince, onlar cehennemin odunu olmuşlardır.
|
|
  |
|
72 :
16
|
(16-19) Eğer doğru yola girmiş olsalardı, onları denememiz için onları bol sulardık; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, onu çetin bir azaba uğratır. Doğrusu, tapınmalar Allahadır, öyleyse Allahla beraber başkasını katarak yalvarmayın. Allah’ın kulu Ona yalvarmak için ayağa kalkınca, ona karşı kenetleniverdi.”
|
|
  |
|
72 :
17
|
(16-19) Eğer doğru yola girmiş olsalardı, onları denememiz için onları bol sulardık; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, onu çetin bir azaba uğratır. Doğrusu, tapınmalar Allahadır, öyleyse Allahla beraber başkasını katarak yalvarmayın. Allah’ın kulu Ona yalvarmak için ayağa kalkınca, ona karşı kenetleniverdi.”
|
|
  |
|
72 :
18
|
(16-19) Eğer doğru yola girmiş olsalardı, onları denememiz için onları bol sulardık; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, onu çetin bir azaba uğratır. Doğrusu, tapınmalar Allahadır, öyleyse Allahla beraber başkasını katarak yalvarmayın. Allah’ın kulu Ona yalvarmak için ayağa kalkınca, ona karşı kenetleniverdi.”
|
|
  |
|
72 :
19
|
(16-19) Eğer doğru yola girmiş olsalardı, onları denememiz için onları bol sulardık; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, onu çetin bir azaba uğratır. Doğrusu, tapınmalar Allahadır, öyleyse Allahla beraber başkasını katarak yalvarmayın. Allah’ın kulu Ona yalvarmak için ayağa kalkınca, ona karşı kenetleniverdi.”
|
|
  |
|
72 :
20
|
(20-23) De ki: “Ben sadece Rabbime yalvarırım ve Ona kimseyi ortak koşmam.” De ki: “Benim size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da gücüm yetmez.” De ki: “Doğrusu, beni kimse Allaha karşı koruyamaz ve ben de Ondan başka bir sığınak bulamam. Benim yaptığım, yalnız, Allah’ın katından olanı ve O’nun gönderdiklerini bildirmedir.” Allah’a ve elçisine kim karşı gelirse, doğrusu ona, içinde sonsuz ve temelli kalacakları cehennem ateşi vardır.
|
|
  |
|
72 :
21
|
(20-23) De ki: “Ben sadece Rabbime yalvarırım ve Ona kimseyi ortak koşmam.” De ki: “Benim size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da gücüm yetmez.” De ki: “Doğrusu, beni kimse Allaha karşı koruyamaz ve ben de Ondan başka bir sığınak bulamam. Benim yaptığım, yalnız, Allah’ın katından olanı ve O’nun gönderdiklerini bildirmedir.” Allah’a ve elçisine kim karşı gelirse, doğrusu ona, içinde sonsuz ve temelli kalacakları cehennem ateşi vardır.
|
|
  |
|
72 :
22
|
(20-23) De ki: “Ben sadece Rabbime yalvarırım ve Ona kimseyi ortak koşmam.” De ki: “Benim size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da gücüm yetmez.” De ki: “Doğrusu, beni kimse Allaha karşı koruyamaz ve ben de Ondan başka bir sığınak bulamam. Benim yaptığım, yalnız, Allah’ın katından olanı ve O’nun gönderdiklerini bildirmedir.” Allah’a ve elçisine kim karşı gelirse, doğrusu ona, içinde sonsuz ve temelli kalacakları cehennem ateşi vardır.
|
|
  |
|
72 :
23
|
(20-23) De ki: “Ben sadece Rabbime yalvarırım ve Ona kimseyi ortak koşmam.” De ki: “Benim size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da gücüm yetmez.” De ki: “Doğrusu, beni kimse Allaha karşı koruyamaz ve ben de Ondan başka bir sığınak bulamam. Benim yaptığım, yalnız, Allah’ın katından olanı ve O’nun gönderdiklerini bildirmedir.” Allah’a ve elçisine kim karşı gelirse, doğrusu ona, içinde sonsuz ve temelli kalacakları cehennem ateşi vardır.
|
|
  |
|
72 :
24
|
Sonunda, kendilerine söz verileni gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha güçsüz ve sayısının daha az olduğunu bileceklerdir.
|
|
  |
|
72 :
25
|
(25-26) De ki: “Size söz verilen yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır, ben bilmem.” Görünmeyeni bilen Allah, görülmeyenini kimseye bildirmez.
|
|
  |
|
72 :
26
|
(25-26) De ki: “Size söz verilen yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır, ben bilmem.” Görünmeyeni bilen Allah, görülmeyenini kimseye bildirmez.
|
|
  |
|
72 :
27
|
(27-28) Ancak, seçtiği elçi bunun dışındadır. Doğrusu o, Rablerinin elçiliklerini yerine getirip getirmediklerini bilmek için, her birinin önünden ve ardından gözcüler salar. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatır ve her şeyi bir bir sayar.
|
|
  |
|
72 :
28
|
(27-28) Ancak, seçtiği elçi bunun dışındadır. Doğrusu o, Rablerinin elçiliklerini yerine getirip getirmediklerini bilmek için, her birinin önünden ve ardından gözcüler salar. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatır ve her şeyi bir bir sayar.
|
|
  |
|
73-MUZZEMMİL SURESİ - Al-Muzzammil - MEKKE/3 - 20 Ayet
|
Bismillahirrahmanirrahim |
73 :
1
|
(1-4) Ey sarınan! Gecenin az bir bölümünde, yarısında ya da yarısından önce veya yarısından sonra kalk ve ağır ağır Kur’an oku.
|
|
  |
|
73 :
2
|
(1-4) Ey sarınan! Gecenin az bir bölümünde, yarısında ya da yarısından önce veya yarısından sonra kalk ve ağır ağır Kur’an oku.
|
|
  |
|
73 :
3
|
(1-4) Ey sarınan! Gecenin az bir bölümünde, yarısında ya da yarısından önce veya yarısından sonra kalk ve ağır ağır Kur’an oku.
|
|
  |
|
73 :
4
|
(1-4) Ey sarınan! Gecenin az bir bölümünde, yarısında ya da yarısından önce veya yarısından sonra kalk ve ağır ağır Kur’an oku.
|
|
  |
|
73 :
5
|
Doğrusu Biz sana ağır bir söz indireceğiz.
|
|
  |
|
73 :
6
|
Doğrusu gece kalkışı baskıca daha etkilidir ve söylemi de daha dokunaklıdır.
|
|
  |
|
73 :
7
|
Doğrusu, gündüz, senin uzun uzun koşturmaların vardır.
|
|
  |
|
73 :
8
|
Rabbinin adım an; bütün gönlünle O’na yönel.
|
|
  |
|
73 :
9
|
O, doğunun ve batının Rabbidir; O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse O’nu koruyucu tut.
|
|
  |
|
73 :
10
|
(10-11) Onların söylediklerine karşı dayan, yanlarından güzellikle ayrıl. Nimet sahibi olup da yalanlayanları Bana bırak; onlara biraz süre ver.
|
|
  |
|
73 :
11
|
(10-11) Onların söylediklerine karşı dayan, yanlarından güzellikle ayrıl. Nimet sahibi olup da yalanlayanları Bana bırak; onlara biraz süre ver.
|
|
  |
|
73 :
12
|
(12-13) Doğrusu katımızda onlar için ağır boyunduruklar, kızgın ateş, boğazdan geçmez bir yiyecek ve can yakan azap vardır.
|
|
  |
|
73 :
13
|
(12-13) Doğrusu katımızda onlar için ağır boyunduruklar, kızgın ateş, boğazdan geçmez bir yiyecek ve can yakan azap vardır.
|
|
  |
|
73 :
14
|
Yeryüzünün ve dağların sarsıldığı gün, dağlar, yumuşak kum yığını haline gelir.
|
|
  |
|
73 :
15
|
Doğrusu, Firavun’a bir elçi gönderdiğimiz gibi size de tanıklık edecek bir elçi gönderdik.
|
|
  |
|
73 :
16
|
Ama Firavun o elçiye karşı gelmişti de, onu ağır bir cezayla yakalamıştık.
|
|
  |
|
73 :
17
|
(17-18) Eğer inkâr ederseniz, gençleri yaşlandıran günden nasıl korunacaksınız? Onunla gök bile parçalanır. Onun sözü yerine gelmiş olur.
|
|
  |
|
73 :
18
|
(17-18) Eğer inkâr ederseniz, gençleri yaşlandıran günden nasıl korunacaksınız? Onunla gök bile parçalanır. Onun sözü yerine gelmiş olur.
|
|
  |
|
73 :
19
|
Doğrusu, bu anlatılanlar birer hatırlatmadır. Dileyen kimse, Rabbine varan bir yol tutar.
|
|
  |
|
73 :
20
|
Doğrusu Rabbin, senin ve seninle beraber bulunanlardan bir bölüğün, gecenin üçte ikisi kadarında, yarısında ve üçte birinde kalktığını bilir. Allah gece ve gündüzü ölçümlemiştir; sizin onu ölçemeyeceğinizi bildiğinden sizi bağışladı. Artık, Kur andan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizden, hasta olanları, Allah'ın bolluğundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşanları ve Allah yolunda diğer savaşanları bilir. Bunun için ondan kolayınıza geleni okuyun; namazı kılın; zekâtı verin; Allaha güzel bir ödünç verin; kendiliğinizden yaptığınız iyiliği daha iyi ve daha büyük bir ödül olarak Allah katında bulursunuz. Allah’tan bağışlanma dileyin; doğrusu Allah bağışlar ve acır.
|
|
  |
|
74-MUDDESSİR SURESİ - Al-Muddaththir - MEKKE/4 - 56 Ayet
|
Bismillahirrahmanirrahim |
74 :
1
|
(1-2) Ey bürünen! Kalk da uyar.
|
|
  |
|
74 :
2
|
(1-2) Ey bürünen! Kalk da uyar.
|
|
  |
|
74 :
3
|
(3-4) Ve Rabbini yücelt. Ve içliklerini temiz tut.
|
|
  |
|
74 :
4
|
(3-4) Ve Rabbini yücelt. Ve içliklerini temiz tut.
|
|
  |
|
74 :
5
|
(5-7) Ve zihnini arındır. Ve yaptığın iyiliğin daha çoğunu umarak yapma. Ve Rabbin için dayan.
|
|
  |
|