KURAN-I KERİM
Sureler Sure Sırasına Göre Sıralanmıştır
Hüseyin Atay Meali
Arama sonucu 6236 Ayet bulundu. [ << Onceki5201-5300 5301-54005401-5500 5501-5600 Sonraki >> ]
68 : 30
(26-30) Orayı gördüklerinde “Doğrusu yolumuzu şaşırmış olacağız; hayır! Biz yoksun bırakıldık” dediler. En ılımlı olanı “Ben size Allah'ı anmanız gerekmez mi?' dememiş miydim?” dedi. “Rabbimiz yücedir, doğrusu, biz haksızlık ettik” dediler. Birbirlerini yermeye başladılar.
 

68 : 31
(31-32) Sonra “Yazıklar olsun bize; doğrusu azgınlık edenlerdendik. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir; doğrusu, artık Rabbimizden dilemeliyiz” dediler.
 

68 : 32
(31-32) Sonra “Yazıklar olsun bize; doğrusu azgınlık edenlerdendik. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir; doğrusu, artık Rabbimizden dilemeliyiz” dediler.
 

68 : 33
(33-35) İşte azap böyledir; ancak ahiret azabı daha büyüktür; keşke bilseler! Doğrusu saygılı olanlara, Rableri katından nimet cennetleri vardır. Doğruya bağlı olanları, hiç suçlular gibi tutar mıyız?
 

68 : 34
(33-35) İşte azap böyledir; ancak ahiret azabı daha büyüktür; keşke bilseler! Doğrusu saygılı olanlara, Rableri katından nimet cennetleri vardır. Doğruya bağlı olanları, hiç suçlular gibi tutar mıyız?
 

68 : 35
(33-35) İşte azap böyledir; ancak ahiret azabı daha büyüktür; keşke bilseler! Doğrusu saygılı olanlara, Rableri katından nimet cennetleri vardır. Doğruya bağlı olanları, hiç suçlular gibi tutar mıyız?
 

68 : 36
Ne oluyorsunuz? Ne biçim hükmediyorsunuz?
 

68 : 37
(37-39) Yoksa okuduğunuz bir kitabınız mı var? Seçtikleriniz herhalde orada olacaktır. Yoksa, üzerimizde, diriliş gününe kadar süregidecek sözleşmeleriniz mi var ki, hükmettikleriniz sizin olacaktır?
 

68 : 38
(37-39) Yoksa okuduğunuz bir kitabınız mı var? Seçtikleriniz herhalde orada olacaktır. Yoksa, üzerimizde, diriliş gününe kadar süregidecek sözleşmeleriniz mi var ki, hükmettikleriniz sizin olacaktır?
 

68 : 39
(37-39) Yoksa okuduğunuz bir kitabınız mı var? Seçtikleriniz herhalde orada olacaktır. Yoksa, üzerimizde, diriliş gününe kadar süregidecek sözleşmeleriniz mi var ki, hükmettikleriniz sizin olacaktır?
 

68 : 40
Sor onlara: “Bunu kim üzerine alır?”
 

68 : 41
(41-42) Yoksa, onların ortakları mı vardır? Doğru sözlü iseler, ortaklarını getirsinler. Paçaların çemrendiği zorlu günde secdeye çağrılırlar, ama yapamazlar.
 

68 : 42
(41-42) Yoksa, onların ortakları mı vardır? Doğru sözlü iseler, ortaklarını getirsinler. Paçaların çemrendiği zorlu günde secdeye çağrılırlar, ama yapamazlar.
 

68 : 43
Gözleri yere dikilmiş olarak yüzlerini alçaklık bürür. Oysa, kendileri sağlıklı iken secdeye çağrılmışlardı.
 

68 : 44
(44-47) Bu sözü yalanlayanları Bana bırak; Biz onları bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız. Onlara mühlet veriyorum; doğrusu Benim düzenim sağlamdır. Yoksa, sen onlardan ücret istiyorsun da, ağır bir borç altında mı kalıyorlar? Yoksa görünmeyenin bilgisi kendilerinin yanındadır da, onlar mı yazıyorlar?
 

68 : 45
(44-47) Bu sözü yalanlayanları Bana bırak; Biz onları bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız. Onlara mühlet veriyorum; doğrusu Benim düzenim sağlamdır. Yoksa, sen onlardan ücret istiyorsun da, ağır bir borç altında mı kalıyorlar? Yoksa görünmeyenin bilgisi kendilerinin yanındadır da, onlar mı yazıyorlar?
 

68 : 46
(44-47) Bu sözü yalanlayanları Bana bırak; Biz onları bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız. Onlara mühlet veriyorum; doğrusu Benim düzenim sağlamdır. Yoksa, sen onlardan ücret istiyorsun da, ağır bir borç altında mı kalıyorlar? Yoksa görünmeyenin bilgisi kendilerinin yanındadır da, onlar mı yazıyorlar?
 

68 : 47
(44-47) Bu sözü yalanlayanları Bana bırak; Biz onları bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız. Onlara mühlet veriyorum; doğrusu Benim düzenim sağlamdır. Yoksa, sen onlardan ücret istiyorsun da, ağır bir borç altında mı kalıyorlar? Yoksa görünmeyenin bilgisi kendilerinin yanındadır da, onlar mı yazıyorlar?
 

68 : 48
(48-52) Sen Rabbinin hükmüne kadar dayan. Bâlık sahibi gibi olma, o pek üzgün olarak Rabbine seslenmişti. Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, andolsun kınanmış olarak sahile atılacaktı. Ancak Rabbi onu seçip aldı ve onu yararlı kişilerden kıldı. Doğrusu, inkâr edenler, uyarıyı dinledikleri zaman nerdeyse seni gözleriyle kaydıracaklardı. “Doğrusu, o delfdir, diyorlardı. Oysa, o, âlemlere bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.
 

68 : 49
(48-52) Sen Rabbinin hükmüne kadar dayan. Bâlık sahibi gibi olma, o pek üzgün olarak Rabbine seslenmişti. Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, andolsun kınanmış olarak sahile atılacaktı. Ancak Rabbi onu seçip aldı ve onu yararlı kişilerden kıldı. Doğrusu, inkâr edenler, uyarıyı dinledikleri zaman nerdeyse seni gözleriyle kaydıracaklardı. “Doğrusu, o delfdir, diyorlardı. Oysa, o, âlemlere bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.
 

68 : 50
(48-52) Sen Rabbinin hükmüne kadar dayan. Bâlık sahibi gibi olma, o pek üzgün olarak Rabbine seslenmişti. Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, andolsun kınanmış olarak sahile atılacaktı. Ancak Rabbi onu seçip aldı ve onu yararlı kişilerden kıldı. Doğrusu, inkâr edenler, uyarıyı dinledikleri zaman nerdeyse seni gözleriyle kaydıracaklardı. “Doğrusu, o delfdir, diyorlardı. Oysa, o, âlemlere bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.
 

68 : 51
(48-52) Sen Rabbinin hükmüne kadar dayan. Bâlık sahibi gibi olma, o pek üzgün olarak Rabbine seslenmişti. Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, andolsun kınanmış olarak sahile atılacaktı. Ancak Rabbi onu seçip aldı ve onu yararlı kişilerden kıldı. Doğrusu, inkâr edenler, uyarıyı dinledikleri zaman nerdeyse seni gözleriyle kaydıracaklardı. “Doğrusu, o delfdir, diyorlardı. Oysa, o, âlemlere bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.
 

68 : 52
(48-52) Sen Rabbinin hükmüne kadar dayan. Bâlık sahibi gibi olma, o pek üzgün olarak Rabbine seslenmişti. Rabbinin katından ona bir nimet ulaşmasaydı, andolsun kınanmış olarak sahile atılacaktı. Ancak Rabbi onu seçip aldı ve onu yararlı kişilerden kıldı. Doğrusu, inkâr edenler, uyarıyı dinledikleri zaman nerdeyse seni gözleriyle kaydıracaklardı. “Doğrusu, o delfdir, diyorlardı. Oysa, o, âlemlere bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.
 


69-HÂKKA SURESİ - Al-Haaqqa - MEKKE/78 - 52 Ayet

Bismillahirrahmanirrahim
69 : 1
(1-2) Kesin gerçeklik! Kesin gerçeklik nedir?
 

69 : 2
(1-2) Kesin gerçeklik! Kesin gerçeklik nedir?
 

69 : 3
Kesin gerçekliğin ne olduğunu sana bildiren nedir?
 

69 : 4
(4-6) Semûd ve Âd çatırdamayı yalanlamışlardı. Semûda gelince; onlar bir çığlık ile yok edildi. Âda gelince; onlar da önünde durulmaz, dondurucu bir rüzgarla yok edildi.
 

69 : 5
(4-6) Semûd ve Âd çatırdamayı yalanlamışlardı. Semûda gelince; onlar bir çığlık ile yok edildi. Âda gelince; onlar da önünde durulmaz, dondurucu bir rüzgarla yok edildi.
 

69 : 6
(4-6) Semûd ve Âd çatırdamayı yalanlamışlardı. Semûda gelince; onlar bir çığlık ile yok edildi. Âda gelince; onlar da önünde durulmaz, dondurucu bir rüzgarla yok edildi.
 

69 : 7
(7-8) Onların kökünü kesmek üzere, üzerlerine onu yedi gece sekiz gün saldı. Ulusun, kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi yere yıkıldıklarını görürsün. Onlardan arda kalmış bir şey görüyor musun?
 

69 : 8
(7-8) Onların kökünü kesmek üzere, üzerlerine onu yedi gece sekiz gün saldı. Ulusun, kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi yere yıkıldıklarını görürsün. Onlardan arda kalmış bir şey görüyor musun?
 

69 : 9
Firavun, ondan öncekiler ve alt üst olmuş kasabalılar da suç işlemişlerdi.
 

69 : 10
Rablerinin elçisine başkaldırmalardı. Bunun üzerine onları şiddetli bir yakalayışla yakaladı.
 

69 : 11
(11-12) Doğrusu su taştığı vakit, size bir hatırlatma olmak üzere ve anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır.
 

69 : 12
(11-12) Doğrusu su taştığı vakit, size bir hatırlatma olmak üzere ve anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır.
 

69 : 13
(13-15) Boruya bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün ne olacaksa olur.
 

69 : 14
(13-15) Boruya bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün ne olacaksa olur.
 

69 : 15
(13-15) Boruya bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün ne olacaksa olur.
 

69 : 16
Gök yarılır, o gün hemen göçer.
 

69 : 17
Melek onun çevresindedir; o gün onların üstünde olan sekizi, Rabbinin tahtını taşır.
 

69 : 18
O gün siz huzura alınırsınız, hiçbir şeyiniz gizli kalmaz.
 

69 : 19
(19-20) Kitabı sağından verilen kimse, “Alın kitabımı okuyun, doğrusu, bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum” der.
 

69 : 20
(19-20) Kitabı sağından verilen kimse, “Alın kitabımı okuyun, doğrusu, bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum” der.
 

69 : 21
(21-23) Artık o meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir.
 

69 : 22
(21-23) Artık o meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir.
 

69 : 23
(21-23) Artık o meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir.
 

69 : 24
“Geçmiş günlerde, önceden işlediklerinize karşılık, hoşnutlukla yiyiniz, içiniz.”
 

69 : 25
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 26
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 27
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 28
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 29
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 30
Onu alın, onu bağlayın.
 

69 : 31
Sonra alevli ateşe yaslayın,
 

69 : 32
Sonra onu, boyu yetmiş arşın olan zincire vurun!
 

69 : 33
Doğrusu o, yüce Allah a inanmazdı.
 

69 : 34
Yoksulun yiyeceği ile ilgilenmezdi.
 

69 : 35
Bu sebeple burada bugün onun yakın bir acıyanı yoktur.
 

69 : 36
(36-37) Yıkantıdan başka bir yiyecek de yoktur. Günahkarlar ancak onu yer.
 

69 : 37
(36-37) Yıkantıdan başka bir yiyecek de yoktur. Günahkarlar ancak onu yer.
 

69 : 38
(38-41) Hayır! Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, doğrusu bu, şerefli bir elçinin sözüdür. O, şair sözü değildir; ne kadar az inanıyorsunuz!
 

69 : 39
(38-41) Hayır! Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, doğrusu bu, şerefli bir elçinin sözüdür. O, şair sözü değildir; ne kadar az inanıyorsunuz!
 

69 : 40
(38-41) Hayır! Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, doğrusu bu, şerefli bir elçinin sözüdür. O, şair sözü değildir; ne kadar az inanıyorsunuz!
 

69 : 41
(38-41) Hayır! Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, doğrusu bu, şerefli bir elçinin sözüdür. O, şair sözü değildir; ne kadar az inanıyorsunuz!
 

69 : 42
Kâhin sözü de değildir; ne kadar az düşünüp anlıyorsunuz!
 

69 : 43
Âlemlerin Rabbinden indirilmedir.
 

69 : 44
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 45
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 46
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 47
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 48
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 49
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 50
Ve doğrusu o inkârcılar için bir iç çekmedir.
 

69 : 51
Ve doğrusu o kesin gerçektir.
 

69 : 52
Öyleyse, yüce Rabbinin adını yüce tut.
 


70-MEÂRİC SURESİ - Al-Maarij - MEKKE/79 - 44 Ayet

Bismillahirrahmanirrahim
70 : 1
(1-4) Bir sorgulayan, yüksek dereceler sahibi Allah katından inkarcılara gelecek ve savulamayacak olan azabı soruyor. Melekler ve ruh, elli bin yıl uzaklığı Olana bir anda yükselirler.
 

70 : 2
(1-4) Bir sorgulayan, yüksek dereceler sahibi Allah katından inkarcılara gelecek ve savulamayacak olan azabı soruyor. Melekler ve ruh, elli bin yıl uzaklığı Olana bir anda yükselirler.
 

70 : 3
(1-4) Bir sorgulayan, yüksek dereceler sahibi Allah katından inkarcılara gelecek ve savulamayacak olan azabı soruyor. Melekler ve ruh, elli bin yıl uzaklığı Olana bir anda yükselirler.
 

70 : 4
(1-4) Bir sorgulayan, yüksek dereceler sahibi Allah katından inkarcılara gelecek ve savulamayacak olan azabı soruyor. Melekler ve ruh, elli bin yıl uzaklığı Olana bir anda yükselirler.
 

70 : 5
Güzelce dayanarak katlan.
 

70 : 6
Doğrusu, onlar onu uzak görüyorlar.
 

70 : 7
Biz ise onu yakın görmekteyiz.
 

70 : 8
Gök o gün erimiş maden gibi olur.
 

70 : 9
Dağlar da atılmış pamuğa döner.
 

70 : 10
Hiçbir dost bir dostunu sormaz.
 

70 : 11
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Suçlu kimse, o günün azabından, oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini barındırmış olan soyunu ve yeryüzünde bulunan herkesi feda ederek böylece kendisini kurtarmak ister.
 

70 : 12
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Suçlu kimse, o günün azabından, oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini barındırmış olan soyunu ve yeryüzünde bulunan herkesi feda ederek böylece kendisini kurtarmak ister.
 

70 : 13
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Suçlu kimse, o günün azabından, oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini barındırmış olan soyunu ve yeryüzünde bulunan herkesi feda ederek böylece kendisini kurtarmak ister.
 

70 : 14
(11-14) Birbirlerine gösterilirler. Suçlu kimse, o günün azabından, oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini barındırmış olan soyunu ve yeryüzünde bulunan herkesi feda ederek böylece kendisini kurtarmak ister.
 

70 : 15
(15-18) Hayır olmaz! Doğrusu o, yüz çevirip geri döneni, malını toplayıp saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran alevli ateştir.
 

70 : 16
(15-18) Hayır olmaz! Doğrusu o, yüz çevirip geri döneni, malını toplayıp saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran alevli ateştir.
 

70 : 17
(15-18) Hayır olmaz! Doğrusu o, yüz çevirip geri döneni, malını toplayıp saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran alevli ateştir.
 

70 : 18
(15-18) Hayır olmaz! Doğrusu o, yüz çevirip geri döneni, malını toplayıp saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran alevli ateştir.
 

70 : 19
Doğrusu, insan pek doyumsuz yaratılmıştır.
 

70 : 20
Başına bir kötülük gelince acı acı sızlanır.
 

70 : 21
Kendisine bir iyilik dokunduğu zaman engelci kesilir.
 

70 : 22
(22-27) Böyle olmayanlar; namaz kılıp, namazlarında devamlı olanlar, mallarında isteyene ve yoksula belirli bir pay tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, ancak Rablerinin azabından korkanlardır.
 

70 : 23
(22-27) Böyle olmayanlar; namaz kılıp, namazlarında devamlı olanlar, mallarında isteyene ve yoksula belirli bir pay tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, ancak Rablerinin azabından korkanlardır.
 

70 : 24
(22-27) Böyle olmayanlar; namaz kılıp, namazlarında devamlı olanlar, mallarında isteyene ve yoksula belirli bir pay tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, ancak Rablerinin azabından korkanlardır.
 

70 : 25
(22-27) Böyle olmayanlar; namaz kılıp, namazlarında devamlı olanlar, mallarında isteyene ve yoksula belirli bir pay tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, ancak Rablerinin azabından korkanlardır.
 

Arama 1.47 saniyede gerceklestirilmistir
Arama sonucu 6236 Ayet bulundu. [ << Onceki5201-5300 5301-54005401-5500 5501-5600 Sonraki >> ]