KURAN-I KERİM
Sureler Sure Sırasına Göre Sıralanmıştır
Hüseyin Atay Meali
Arama sonucu 6236 Ayet bulundu. [ << Onceki3201-3300 3301-3400 3401-35003501-3600 Sonraki >> ]
29 : 61
Andolsun ki, onlara "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?” diye sorsan, şüphesiz “Allah’tır” derler. Öyleyse niçin aldanıp döndürülüyorlar.
 

29 : 62
Allah, kullarından dileyene rızkı yayar, kimine de ölçüyle verir. Doğrusu, Allah her şeyi bilendir.
 

29 : 63
Andolsun ki, onlara “Gökten su indirip, onunla ölümünden sonra yeri dirilten kimdir?” diye sorsan, “Şüphesiz, Allah’tır” derler. De ki: “Övgü Allah’a aittir, ancak çoğu bunu düşünemiyor.”
 

29 : 64
Ve bu dünya yaşamı sadece oyun ve oyalanmadır. Doğrusu sonraki yurt asıl yaşamdır. Keşke bilseler!
 

29 : 65
Gemiye bindikleri zaman, bağlılığı sırf Allaha özgü kılarak O'na yalvarırlar; ancak onları karaya çıkararak kurtarınca hemen O na eş koşarlar.
 

29 : 66
Öyle ki, kendilerine verdiklerimizi inkâr ederler, artık eğlensinler, zevklensinler, yakında bileceklerdir.
 

29 : 67
Çevrelerinde insanlar kapılıp götürülürken, Bizim güvenli korumalı bir yer kıldığımızı görmediler mi? Gene de saçma olana inanıyor ve Allah'ın nimetini inkâr ediyorlar?
 

29 : 68
Allah a karşı yalan uydurandan veya gerçek kendisine gelmişken onu yalanlayandan daha kıyıcı kimdir? Cehennemde inkârcılar için bir durak yok mudur?
 

29 : 69
Ve Bizim uğrumuzda çabalayanları, andolsun yollarımıza eriştireceğiz. Doğrusu Allah iyi davrananlarla beraberdir.
 


30-RÛM SURESİ - Al-Room - MEKKE/84 - 60 Ayet

Bismillahirrahmanirrahim
30 : 1
Elif, Lâm, Mîm.
 

30 : 2
(2-5) Bizanslılar en yakın bir yerde yenildiler; onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde yeneceklerdir. İş, eninde sonunda Allaha aittir. İşte o gün inananlar, isteyene yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir. O güçlüdür, acıyandır.
 

30 : 3
(2-5) Bizanslılar en yakın bir yerde yenildiler; onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde yeneceklerdir. İş, eninde sonunda Allaha aittir. İşte o gün inananlar, isteyene yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir. O güçlüdür, acıyandır.
 

30 : 4
(2-5) Bizanslılar en yakın bir yerde yenildiler; onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde yeneceklerdir. İş, eninde sonunda Allaha aittir. İşte o gün inananlar, isteyene yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir. O güçlüdür, acıyandır.
 

30 : 5
(2-5) Bizanslılar en yakın bir yerde yenildiler; onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde yeneceklerdir. İş, eninde sonunda Allaha aittir. İşte o gün inananlar, isteyene yardım eden Allah'ın yardımına sevineceklerdir. O güçlüdür, acıyandır.
 

30 : 6
Bunu Allah söz vermişti; Allah verdiği sözden caymaz, ancak insanların çoğu bilmezler.
 

30 : 7
Onlar dünya hayatının görülen kısmını bilirler. Sonrakinden dalgındırlar.
 

30 : 8
Kendilerini iyice düşünmediler mi? Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri gerçekten ve belirli bir süre için ancak Allah yaratmıştır. Doğrusu, insanların çoğu Rablerine kavuşacaklarını inkâr ederler.
 

30 : 9
Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce geçmiş kimselerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Ki onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler ve yeryüzünü işleyip onların imarından daha çok imar etmişlerdi. Onlara da açık belgelerle elçiler gelmişti. Ancak, Allah onlara haksızlık edecek değildi; ne var ki, onlar kendilerine paksızlık ediyorlardı.
 

30 : 10
Sonra Allah'ın ilkelerini yalanlayıp, onları alaya alarak kötülük yapanların sonu pek kötü oldu.
 

30 : 11
Allah önce yaratır, sonra onu tekrar eder. Sonunda Ona döndürüleceksiniz.
 

30 : 12
Saatin kurulduğu gün suçlular umutsuz kalıverirler.
 

30 : 13
Koştukları ortaklardan da kendilerine hiçbir şefaatçi çıkmayacaktır. Onlar ortaklarını inkâr ederler.
 

30 : 14
Saatin kurulduğu gün, işte o gün, bölük bölük ayrılırlar.
 

30 : 15
Ama inanan ve yararlı işler işleyenlere gelince, onlar bir cennette ağırlanırlar.
 

30 : 16
İnkâr edenlere, ilkelerimizi ve ahirette Bana kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte, onlar azaba sokulmak için getirilirler.
 

30 : 17
Akşamlarken ve sabahlarken Allah'ı arı tut.
 

30 : 18
Öğle ve yatsı vaktinde, göklerde ve yerde, övgü Onadır.
 

30 : 19
O ölüden diri çıkarır ve diriden ölü çıkarır, ölümünden sonra yeryüzünü O canlandırır. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
 

30 : 20
Sizi topraktan yaratması Onun belgelerindendir. Sonra, hemen birer beşer olup yeryüzüne yayılırsınız.
 

30 : 21
İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve acıma var etmesi, O nun belgelerindendir. Doğrusu bunlarda andolsun iyice düşünen ulusa belgeler vardır.
 

30 : 22
Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olması O nun belgelerindendir. Doğrusu bunlarda bilenlere belgeler vardır.
 

30 : 23
Geceleyin uyumanız, gündüzün de bolluğundan rızık aramanız, Onun belgelerindendir. Doğrusu bunlarda andolsun dinleyen ulusa belgeler vardır.
 

30 : 24
Size korku ve ümit veren şimşeği göstermesi, gökten su indirip ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi, O nun belgelerindendir. Doğrusu bunlarda andolsun aklını kullanan ulusa belgeler vardır.
 

30 : 25
Onun buyruğu ile göğün ve yerin ayakta durması, Onun belgelerindendir. Sonra sizi bir çağırmaya görsün, kabirlerinizden hemen çıkıver irsiniz.
 

30 : 26
Göklerde ve yerde olanlar O nündür, hepsi Ona boyun eğmiştir.
 

30 : 27
Yaratmaya başlayan, sonra onu tekrar eden O’dur. Bu O'na daha kolaydır. Göklerde ve yerde olan en üstün örnek O'nundur. O, güçlüdür, bilgedir.
 

30 : 28
Allah size kendinizden bir örnek vermektedir: Yönetiminizde olanların, size verdiğimiz rızıkta ortak olup, birbirinizi saydığınız gibi onları da kendinize ortak sayar mısınız? Aklını kullanan ulusa ilkeleri böyle uzun uzadıya açıklarız.
 

30 : 29
Hayır! Haksızlık edenler, bilmeden kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseleri kim yola getirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.
 

30 : 30
Gerçeğe yönelerek, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı doğa dinine yüzünü çevir. Zira Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte, dosdoğru din budur, ancak insanların çoğu bilmezler.
 

30 : 31
(31-32) O'na yönelerek, O'na karşı saygılı olunuz, namaz kılınız; dinlerinde ayrılığa düşüp bölük bölük olan ve her bir bölüğün de kendilerinde olanla sevindiği ortak koşanlardan olmayınız.
 

30 : 32
(31-32) O'na yönelerek, O'na karşı saygılı olunuz, namaz kılınız; dinlerinde ayrılığa düşüp bölük bölük olan ve her bir bölüğün de kendilerinde olanla sevindiği ortak koşanlardan olmayınız.
 

30 : 33
(33-34) İnsanlar bir darlığa uğrayınca Rablerine dönerek Ona yalvarırlar, sonra Allah, katından onlara bir acıma tattırınca, içlerinden bir kısmı kendilerine verdiklerimizi inkâr ederek Rablerine eş koşarlar. O halde zevklenin, yakında bileceksiniz.
 

30 : 34
(3334) İnsanlar bir darlığa uğrayınca Rablerine dönerek Ona yalvarırlar, sonra Allah, katından onlara bir acıma tattırınca, içlerinden bir kısmı kendilerine verdiklerimizi inkâr ederek Rablerine eş koşarlar. O halde zevklenin, yakında bileceksiniz.
 

30 : 35
Yoksa onlara ortak koşmalarını söyleyen bir delil mi indirdik?
 

30 : 36
İnsanlara bir acıma tattırdığımız zaman, ona sevinirler, ama yaptıklarından ötürü başlarına bir kötülük gelirse hemen umutsuz oluverirler.
 

30 : 37
Allah'ın rızkı dilediğine yaydığını ve ölçüyle verdiğini görmezler mi? Doğrusu, bunda inanan ulusa belgeler vardır.
 

30 : 38
Yakınlığı olana, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını dileyenler için bu daha hayırlıdır. İşte, bunlar başarıya ulaşanlardır.
 

30 : 39
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir artı olan Allah katında artmaz; fakat, Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz herhangi bir zekat ise, işte, onu verenler karşılığını kat kat artıranlardır.
 

30 : 40
Sizi yaratan, sonra rızıklandıran, sonra öldürecek, daha sonra da diriltecek olan Allah'tır. O'na koştuğunuz ortaklarınızdan böyle bir şey yapan var mıdır? Allah onların ortak koştukları şeylerden uzak ve yücedir.
 

30 : 41
İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde bozgun çıkar; Allah da belki dönerler diye, yaptıklarının bir kısmını kendilerine tattırır.
 

30 : 42
De ki: “Yeryüzünde dolaşın öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görün!” Onların çoğu ortak koşanlardı.
 

30 : 43
Artık, önlenemez gün Allah’tan gelmeden önce kendini dosdoğru dine yönelt. O gün bölük pörçük olacaklardır.
 

30 : 44
Kim inkâr ederse, inkârı kendi aleyhine olur. Yararlı iş işleyen kimse, kendisi için rahat bir yer hazırlamış olur.
 

30 : 45
Çünkü, Allah inanan ve yararlı işler işleyenlere bolluğundan karşılık verecektir. Doğrusu, O, inkârcıları sevmez.
 

30 : 46
Rüzgarları müjdeciler olarak göndermesi, size merhametini tattırması, buyruğu ile gemileri yürütmesi, bolluğundan rızık istemeniz, O’nun belgelerindendir. Belki şükredersiniz.
 

30 : 47
Senden önce, birçok elçileri uluslarına gönderdik, onlara belgeler getirdiler, suç işleyenlerin cezasını verdik. İnananlara yardım etmek Bize görev olmuştur.
 

30 : 48
Rüzgârları gönderip bulutları yürüten, onları gökte dilediği gibi yayan ve onları parça parça ayıran Allah’tır. Artık sen de aralarından yağmurun boşandığını görürsün. Allah onu kullarından dilediğine uğratınca hemen sevinirler.
 

30 : 49
Oysa daha önceden, kendilerine yağmur indirilmesinden ümitlerini kesmişlerdi.
 

30 : 50
Allah’ın acımasının ürünlerine bir bak; yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Doğrusu, O ölüleri diriltir, O’nun her şeye gücü yeter.
 

30 : 51
Eğer bir rüzgar göndersek de onu sararmış görseler hemen nankörlüğe başlarlar.
 

30 : 52
Doğrusu, sen ölülere işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
 

30 : 53
Körleri sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola döndüremezsin, ancak ilkelerimize inananlara duyurabilirsin; işte onlar içtenlikle doğruya boyun eğenlerdir.
 

30 : 54
Sizi güçsüz olarak yaratan, güçsüzlükten sonra kuvvetli kılan, sonra da kuvvetliliğin ardından güçsüz ve ak saçlı yapan Allah'tır. O dilediğini yaratır. Bilendir, kudretli olandır.
 

30 : 55
Saat kurulduğu gün suçlular sadece çok kısa bir süre kalmış olduklarına yemin ederler. Böylece döndürülürler.
 

30 : 56
Kendilerine ilim ve iman verilenler “Andolsun ki, siz Allah'ın kitabında yazılan dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, dirilme günüdür, ancak sizler anlamıyordunuz” derler.
 

30 : 57
Haksızlık edenlerin, o gün özür beyan etmeleri fayda vermez; kendilerinden de artık özür dilemeleri istenmez.
 

30 : 58
Andolsun, bu Kur 'anda insanlar için her türlü örneği vermişizdir. Andolsun, eğer sen onlara bir belge getirmiş olsan, inkâr edenler “Siz ancak saçmalıyorsunuz” derler.
 

30 : 59
Allah, bilmeyenlerin kalplerine işte böylece mühür basar.
 

30 : 60
Dayan, doğrusu Allah'ın sözü gerçektir. Kesinkes bilmeyenlerin seni hafife almalarına fırsat verme.
 


31-LOKMÂN SURESİ - Luqman - MEKKE/57 - 34 Ayet

Bismillahirrahmanirrahim
31 : 1
Elif, Lam, Mîm.
 

31 : 2
(2-4) Bunlar namazı kılan, zekatı veren, sonrasına da kesin bilgisi olan, iyi davranan kimselere, acıma ve doğruluk göstergesi olan bilgeli Kitab’ın ilkeleridir.
 

31 : 3
(2-4) Bunlar namazı kılan, zekatı veren, sonrasına da kesin bilgisi olan, iyi davranan kimselere, acıma ve doğruluk göstergesi olan bilgeli Kitab’ın ilkeleridir.
 

31 : 4
(2-4) Bunlar namazı kılan, zekatı veren, sonrasına da kesin bilgisi olan, iyi davranan kimselere, acıma ve doğruluk göstergesi olan bilgeli Kitab’ın ilkeleridir.
 

31 : 5
Onlar Rablerinin yolunda olanlardır. İşte onlar başarıya ulaşanlardır.
 

31 : 6
İnsanlar arasında, bir bilgisi olmadığı halde Allah yolundan saptırmak için boş sözleri satın alıp, Allah’ın yolunu alaya alanlar vardır. İşte alçaltıcı azap onlaradır.
 

31 : 7
İlkelerimiz o tip kimseye okunduğu zaman, kulaklarında ağırlık varmış gibi ve işitmemişcesine büyüklenerek sırt çevirir. İşte onu can yakıcı azap ile müjdele.
 

31 : 8
(8-9) Doğrusu, inananlara ve yararlı işler işleyenlere, Allah’ın verdiği söz gereğince, içinde temelli kalacakları nimet cennetleri vardır. O güçlüdür, bilgedir.
 

31 : 9
(8-9) Doğrusu, inananlara ve yararlı işler işleyenlere, Allah’ın verdiği söz gereğince, içinde temelli kalacakları nimet cennetleri vardır. O güçlüdür, bilgedir.
 

31 : 10
Allah gökleri, gördüğünüz gibi direksiz yaratmış, sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar koymuş ve orada her türlü canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip, orada her hoş çiftten yetiştirmişizdir.
 

31 : 11
İşte bu, Allah’ın yarattığıdır. Ondan başkasının ne yarattığını bana gösterin. Hayır! Haksızlık edenler apaçık sapıklık içindedirler.
 

31 : 12
Andolsun, “Allaha şükret” diye Lokmana bilgelik verdik. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim nankörlük ederse, doğrusu Allah her şeyden zengindir, övgüye layık olandır.
 

31 : 13
Hani! Lokman oğluna öğüt vererek, “Ey oğulcuğum! Allaha eş koşma, doğrusu, eş koşmak büyük haksızlıktır” demişti.
 

31 : 14
Biz insana, ana ve babasını salık veririz. Annesi onu güçsüzlükten güçsüzlüğe uğrayarak karnında taşımıştı. Çocuğun sütten kesilmesi ise iki yıl sürer. Bana ve ana babana şükret diye ona öğütte bulunmuşuzdur. Dönüş Bana’dır.
 

31 : 15
Anan ve baban, hiçbir bilgin bulunmayan şeyi Bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme; dünya işlerinde onlarla güzel geçin. Bana yönelen kimsenin yoluna uy; sonunda dönüşünüz Bana’dır. O zaman, yaptıklarınızı size bildiririm.
 

31 : 16
“Ey yavrucuğum! Bir hardal tanesi ağırlığınca olan bir şey, bir kayanın içinde veya göklerde, ya da yerin içinde olsa bile Allah onu ortaya çıkarır. Doğrusu Allah latiftir, haberdardır.
 

31 : 17
Ey yavrucuğum! Namazı kıl, iyi olanı buyurup kötülüğü yasakla, başına gelene karşı dayanıklı ol; doğrusu bunlar, üzerinde durulmaya değer, önemli işlerdir.
 

31 : 18
İnsanlara yüz çevirme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme; doğrusu Allah, kendini beğenip öğünen hiç kimseyi sevmez.
 

31 : 19
Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini kıs. Doğrusu, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.
 

31 : 20
Allah'ın göklerde olanları da yerde olanları da sizin için çalıştırdığını, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca verdiğini görmüyor musunuz? İnsanlardan, Allah hakkında hiçbir bilgisi olmadan, doğruluk göstergesi ve aydınlatıcı bir kitabı bulunmadan tartışanlar vardır.
 

31 : 21
Onlara “Allah'ın indirdiğine uyun'' denince, “Hayır! Babalarımızı üzerinde bulduğumuza uyarız” derler. Ya şeytan onları ateşin azabına çağırmışsa!
 

31 : 22
İyi davranarak içtenlikle yüzünü Allah'a veren kimse, şüphesiz en sağlam kulpa tutunmuş olur. İşlerin sonucu Allah'a varır.
 

31 : 23
İnkâr edenin inkârcılığı seni üzmesin; onların dönüşü Bize'dir. O zaman, yaptıklarını kendilerine haber veririz. Doğrusu, Allah gönüllerde olanı bilir.
 

31 : 24
Onları az bir süre geçindiririz, sonra da ağır bir azaba sürükleriz.
 

31 : 25
9. kuli : de, söyle
10. el hamdu : hamd
11. lillâhi (li allâhi) : Allah\'a ait
12. bel : hayır
13. ekseru-hum : onların çoğu
14. lâ ya\'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
', 350)" onMouseout="hideddrivetip()" >
Onlara “Gökleri ve yeri yaratan kimdir?” diye sorsan, andolsun “Allah'tır” derler. De ki: “Övgü Allah'a mahsustur, ama onların çoğu bilmiyorlar.”
 

31 : 26
Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. Doğrusu, Allah zengindir, övgüye layıktır.
 

31 : 27
Eğer, yeryüzündeki her bir ağaç kalem ve ardından yedi denizle desteklenen bir deniz de mürekkep olsa, yine de Allah’ın sözleri tükenmezdi. Doğrusu Allah güçlüdür, bilgedir.
 

31 : 28
Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz tek bir nefis gibidir. Doğrusu Allah işitendir, görendir.
 

31 : 29
Allah’ın geceyi gündüzün içine soktuğunu ve gündüzü gecenin içine soktuğunu, her biri belirli bir süreye doğru hareket edecek olan güneşi ve ayı buyruk altında tuttuğunu, Allah’ın yaptıklarınızdan haberdar olduğunu görmüyor musun?
 

31 : 30
Bu, Allah’ın gerçek olmasından ve Ondan başka taptıklarının saçma olmasındandır. Doğrusu, Allah yücelerin yücesidir.
 

31 : 31
Belgelerini size göstermek için; denizde gemilerin Allah’ın nimetiyle yürüdüğünü görmez misin? Doğrusu bunda, andolsun pek dayanıklı olan ve çok şükreden herkese belgeler vardır.
 

Arama 1.51 saniyede gerceklestirilmistir
Arama sonucu 6236 Ayet bulundu. [ << Onceki3201-3300 3301-3400 3401-35003501-3600 Sonraki >> ]