KURAN-I KERİM
Sureler Sure Sırasına Göre Sıralanmıştır
Hüseyin Atay Meali
Arama sonucu 6236 Ayet bulundu. [ << Onceki801-900 901-10001001-1100 1101-1200 Sonraki >> ]
6 : 112
Böylece, aldatmak için birbirine yaldızlı sözler fısıldayan cinlerin ve insanların şeytanlarını her peygambere düşman yaptık. Rabbin dilemiş olsaydı,bunu yapamazlardı. Öyle ise, onları uydurduklarışeylerle başbaşa bırak.
 

6 : 113
Artık, gelecektekine inanmayanların gönülleri onayönelsin, onlardan hoşnut olsunlar ve işlemekte oldukları suçları işleyip dursunlar.
 

6 : 114
Allah size kitabı uzunca anlatarak indirmişken,Ondan başka hakem mi arayayım? Kendilerine kitap verdiklerimiz, onun, gerçekten Rabbin katındanindirilmekte olduğunu bilirler. Öyle ise, hiç şüpheyedüşenlerden olma.
 

6 : 115
Rabbinin sözü doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. Onun sözlerini değiştirebilecekyoktur. O, işitir, bilir.
 

6 : 116
Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan, seni Allah'ınyolundan saptırırlar. Onlar ancak sanıya uyarlar veonlar sadece yaklaşık değerlendirmede bulunurlar.
 

6 : 117
Doğrusu, yolundan kimin saptığını Rabbin daha iyibilir. Yolunda olanları da en iyi O bilir.
 

6 : 118
Eğer, Allah'ın hükümlerine inanıyorsanız, O’nunadının üzerine anıldığı şeylerden yiyin.
 

6 : 119
Allah'ın adının üzerine anıldığı şeylerden niye yemiyorsunuz? Oysa, darda kalmanızın dışında, sizeharam kıldığı şeyleri genişçe anlatmıştır. Doğrusu,çokları, bilmeden havalarına uyarak şaşırtıyorlar.Doğrusu, senin Rabbin düşmanlık edenleri çok iyibilir.
 

6 : 120
Günahın açığını da gizlisini de bırakın! Doğrusu,günah kazananlar yaptıklarından dolayı cezayaçarpılacaklardır.
 

6 : 121
Üzerine Allah’ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanlardan yemeyin. Doğrusu o, yoldan çıkmaktır. Doğrusu şeytanlar, sizinle tartışmalarını sağlamak içindostlarına fısıldarlar. Eğer siz onlara itaat ederseniz,doğrusu, siz ortak koşmuş olursunuz.
 

6 : 122
Ölü gibi iken kendisini diriltip insanlar arasında kendisine verdiğimiz ışıkla yürüyen kimse, karanlıklarda kalıp oralardan çıkamayan kimse gibiolur mu? İşte, inkârcılara yaptıkları böylece süslügösterilmiştir.
 

6 : 123
Her kentte ileri gelenleri orada hile yapan suçlularsaymamız da bunun gibidir. Oysa, onlar yalnız kendilerine hile yaparlar da farkına varmazlar.
 

6 : 124
Onlara bir ayet geldiği zaman “Allah’ın elçilerineverildiği gibi bize de verilmedikçe inanmayız” derler. Elçiliğini kime vereceğini en iyi Allah bilir. Suçişleyenlerin başına Allah katından bir aşağılık veyapmakta oldukları hileden dolayı da çetin bir azapgelecektir.
 

6 : 125
Allah, kime doğru yolu göstermek isterse, onungönlünü barışseverliğe açar. Kimi de şaşırtmak isterse, göğe yükseliyormuş gibi onun gönlünü dar vesıkıntılı yapar. İşte Allah, inanmayanlara böylece pisbir hastalık verir.
 

6 : 126
Rabbinin doğru yolu işte budur. Ama anımsayanulusa ilkeleri uzun uzun anlatmaktayız.
 

6 : 127
Rablerinin katında onlara barış yurdu vardır. Yaptıklarından dolayı Allah onların dostudur.
 

6 : 128
Hepsini toplayacağı gün: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan çok kimseyi kendinizin tarafına aldınız.”İnsanlardan cinlere dost olanlar, “Rabbimiz! Birbirimizden yararlandık ve bize verdiğin sürenin sonuna ulaştık” derler. “Allah dilediği kadar, ateş temellikalacağınız yerdir” der. Doğrusu, Rabbin bilgedir,bilgindir.
 

6 : 129
Haksızlık yapanları, kazanıp durduklarından dolayıbirbirine dost ederiz.
 

6 : 130
“Ey cin ve insan topluluğu! Size hükümlerimi anlatan ve bugünle karşılaşacağınızı bildiren elçiler gelmedi mi?” “Kendi kendimize tanığız” derler. Dünyahayatı onları aldattı da inkârcı olduklarına kendikendilerine tanıklık ettiler.
 

6 : 131
Bu, Rabbin, kentler halkını haberleri yokken, haksızyere yok etmeyeceğinden dolayıdır.
 

6 : 132
Her birinin derecesi yaptıklarına göredir. Onlarınyaptıklarından Rabbin habersiz değildir.
 

6 : 133
Rabbin hem zengin, hem merhametlidir. Dilersesizi yok eder. Ve sizi başka bir ulusun soyundan yarattığı gibi, dilediğini sizin yerinize getirir.
 

6 : 134
Doğrusu, size söz verilen yerine gelecektir, siz onunönüne geçemezsiniz.
 

6 : 135
De ki: “Ey ulusum! Durumunuzun gerektirdiğiniyapın. Doğrusu, ben de yapacağım. Kalıcı sonucunkimin iyiliğine olacağını bileceksiniz. Doğrusu, kıyıcılar başarıya ulaşamazlar.
 

6 : 136
Allah’ın yarattığı ekinlerden ve davarlardan Allah’apay çıkardılar. Zanlarınca “Bu Allah’ın ve bu da ortaklarımızın” dediler. Ortakları için olan Allah’aerişmez. Ama, Allah için olan ortaklarına ulaşıyor.Ne kötü hüküm veriyorlar!
 

6 : 137
Böylece ortakları, ortak koşanların çoğunu yok etmek ve dinlerini karmakarışık etmek için, çocuklarını öldürmelerini onlara iyi gösterdiler. Allahdileseydi, bunu yapamazlardı. Öyle ise onları uydurdukları ile baş başa bırak.
 

6 : 138
Onlar zanlarına göre, "Bunlar, dilediğimizden başkasının yemesi yasak olan davarlar ve ekinlerdir”dediler. Birtakım davarların sırtlarına yük vurulmasının yasaklanmasını ve geri kalan davarlar üzerinede Allah'ın adının anılmamasını uydurdular. Yapıp durdukları uydurmalarına karşılık Allah onlarıcezalandıracaktır.
 

6 : 139
Onlar “Bu davarların karnında olan yavrular yalnızerkeklerimize özeldir, eşlerimize yasaktır, eğer ölüdoğarsa hepsi ona ortak olur” dediler. O, bu nitelemelerini ve ayırmalarını cezalandıracaktır. DoğrusuO, bilgedir, bilendir.
 

6 : 140
Bilgisizlikleri yüzünden, beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah'ın kendilerine verdiği rızıklarıAllah'a iftira ederek haram sayanlar, kesin kaybetmişlerdir. Onlar kesin şaşırmışlardır. Aslında doğruyolda da değillerdi.
 

6 : 141
Çardaklı ve çardaksız bağları, tatları değişik ekini,hurmayı, zeytini ve narı birbirine benzer ve benzemez şekilde var eden O'dur. Ürün verdiği zamanürününden yiyin, devşirildiği ve biçildiği gün hakkını verin. Savurganlık etmeyin! Doğrusu, O savurganlık edenleri sevmez.
 

6 : 142
Hayvanlardan yük taşıyan ve kesimlik olanlar vardır.Allah'ın size verdiği rızıktan yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Doğrusu, o sizin açık düşmanmızdır.
 

6 : 143
Sekiz çift; koyundan iki ve keçiden iki. De ki: “İki erkeği mi, yoksa iki dişiyi mi veya iki dişinin rahimlerinde bulunan yavruları mı haram kılmıştır? Doğrusözlü iseniz, bana bilerek haber verin.”
 

6 : 144
Deveden iki, sığırdan iki. De ki: “İki erkeği mi, yoksaiki dişiyi mi veya o iki dişinin rahimlerinde bulunanyavruları mı haram kılmıştır? Yoksa, Allah size bunları öğütlerken siz tanık mı idiniz?” Öyle ise, bilmeden insanları şaşırtmak için Allaha karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir? Doğrusu, Allah zalimulusu doğru yola eriştirmez.
 

6 : 145
De ki: “Bana vahyolunan hükümlerde leş, akıtılmışkan, domuz eti ki pistir, ya da yoldan çıkarak Allah'tan başkasının adına kesilen hayvandan başkasını, ancak, darda kalan, istekli olmamak ve gereklimiktarı aşmamak üzere yemenin, haram olduğunubulamıyorum.” Doğrusu, Rabbin bağışlar ve acır.
 

6 : 146
Yahudi olanlara tırnaklı her hayvanı yasakladık.Onlara, sığır ve davarın sırt, bağırsak ve kemik yağları dışında kalan iç yağlarını da yasakladık. Aşırıgitmelerinden dolayı onları böylece cezalandırdık.Doğrusu, Biz doğru söyleriz.
 

6 : 147
Seni yalanlıyorlarsa, de ki: “Rabbiniz geniş rahmetsahibidir. Ama, O'nun azabı da suçlu ulustan geriçevrilemez.”
 

6 : 148
Allah a ortak koşanlar, “Allah dileseydi, atalarımızve biz ortak koşmaz ve hiçbir şeyi haram kılmazdık”diyecekler. Onlardan öncekiler de öyle demişlerdide azabımızı tatmışlardı. De ki: “Bize karşı ortayakoyabileceğiniz bir bilginiz var mı? Siz ancak sanıyauyuyorsunuz ve siz sadece yaklaşık değerlendirmede bulunuyorsunuz.”
 

6 : 149
De ki: “Üstün delil Allah 'ınkidir, dileseydi hepinizidoğru yola iletirdi.”
 

6 : 150
De ki: “Allah'ın bunu haram kıldığına tanıklık edecek tanıklarınızı getirin.” Eğer, tanıklık ederlerse,sen onlarla beraber tanıklık etme. İlkelerimizi yalanlayanların ve ahirete inanmayanların havalarınauyma. Ve onlar Rablerine denk tutuyorlar.
 

6 : 151
De ki: “Geliniz, size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri anlatayım. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın.Anaya babaya iyi davranın. Yoksulluktan korkarakçocuklarınızı öldürmeyin. Sizin ve onların rızıklarını Biz veriyoruz. Utanç verici işlere gizlice veaçıkça yaklaşmayın. Allah'ın haram kıldığı cana,haksız yere kıymayın. Düşününüz diye bunları sizeönermektedir.”
 

6 : 152
Erginlik çağına erişene kadar, en iyi şeklin dışında öksüzün malına yaklaşmayın. Ölçüyü ve tartıyıdenkserlikle yerine getirin. Bir kimseye ancak gücünün yeteceği kadar yükümlülük veririz. Akrabanızda olsa, konuştuğunuz zaman sözünüzde adil olun.Allah’ın antlaşmasını yerine getirin. O, bunları sizeöğüt alıp hatırlarsınız diye anlatmaktadır.
 

6 : 153
Doğrusu, doğru olan bu yoluma uyun. Sizi O’nunyolundan ayrı düşürecek çeşitli yollara gitmeyin.Bu, saygılı olmanız için O’nun size önerdiği ilkedir.
 

6 : 154
Sonra, iyi davrananlara nimeti tamamlamak, herşeyi uzun uzun açıklamak, yol göstermek ve merhamet olmak üzere Musa’ya kitabı verdik. Belki böylece Rablerine kavuşacaklarına inanırlar.
 

6 : 155
Bu, indirdiğimiz verimli kitaptır, ona uyun, acınabilmeniz için saygılı olun ki,
 

6 : 156
“Bizden önce ancak iki topluma kitap indirildi. Bizim onların araştırmalarından haberimiz yoktu”demeyesiniz.
 

6 : 157
Veya “Bize kitap indirilseydi, onlardan daha doğruyolda olurduk” demeyesiniz diye, size de Rabbinizden açık belge, doğruluk göstergesi ve acıma gelmiştir. Allah’ın ilkelerini yalanlayandan ve onlardanyüz çevirenden daha zalim kimdir? İlkelerimizdenyüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü azabınkötüsü ile cezalandıracağız.
 

6 : 158
Onlar, kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksasenin Rabbinin gelmesini mi, yahut senin Rabbinden bir takım belirtiler gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bir takım belirtileri geldiği gün, bir kimse daha önce inanmamışsa veya inancıyla bir iyilik yapmamışsa, imanı ona fayda vermez. Onlara de ki: “Bekleyin, biz de bekliyoruz.”
 

6 : 159
Doğrusu, dinlerini parçalayıp bölük bölük olanlarla senin bir ilişkin olamaz. Onların işi Allah’a kalmıştır; sonra O, yapmakta olduklarını onlara bildirecektir.
 

6 : 160
Kim bir iyilik yaparsa ona on katı verilir. Kim bir kötülük yaparsa ancak bir benzeriyle ceza görür.Onlara haksızlık da yapılmaz.
 

6 : 161
De ki: “Doğrusu, Rabbim beni doğru yola, gerçek dine, doğruya yönelen ve ortak koşanlardan olmayan İbrahim’in dinine koymuştur.”
 

6 : 162
De ki: “Doğrusu, yakarmam, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm, âlemlerin eğiteni Allah içindir.
 

6 : 163
O’nun hiçbir ortağı yoktur. Böyle emrolundum ve ben gönülden bağlananların ilkiyim.”
 

6 : 164
De ki: “Allah her şeyin eğiteni iken Ondan başka bir eğiten mi arayayım? Herkesin kazandığı sadece kendisinedir. Sorumluluk taşıyan kimse başkasının sorumluluğunu taşımaz. Sonra dönüşünüz Rabbinizedir. O, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size bildirecektir.”
 

6 : 165
Size verdikleri ile sizi denemek için, sizi yeryüzünün yöneticileri kılan ve sizi birbirinizin üstüne derecelerle yükselten Allah’tır. Doğrusu, Rabbinincezalandırması süratlidir. Doğrusu O, bağışlayandır,acıyandır.
 


7-A'RÂF SURESİ - Al-Araf - MEKKE/39 - 206 Ayet

Bismillahirrahmanirrahim
7 : 1
Elif, Lam, Mîm, Sâd.
 

7 : 2
Bu kendisiyle uyarman ve inananlara hatırlatmaolması için sana indirilmiş bir kitaptır. Bunun içingönlüne bir sıkıntı gelmesin.
 

7 : 3
Rabbinizden size indirilene uyun. Ondan başka velilerin ardından gitmeyin. Ne kadar az hatırlıyorsunuz.
 

7 : 4
Biz nice kentleri yok etmişizdir. Geceleyin veyagündüzün uykularında iken baskınımız onlarageliverdi.
 

7 : 5
Baskınımız onlara ulaştığında, yalvarışları sadece“Doğrusu, biz haksızdık” demekten başka bir şeydeğildir.
 

7 : 6
Andolsun, elçi gönderilenlere de soracağız ve andolsun, elçilere de soracağız.
 

7 : 7
Andolsun, onlara her şeyi bilerek anlatacağız. Vebiz uzakta değildik.
 

7 : 8
O gün tartı gerçektir. Kimin tartısı ağır gelirse, işteonlar başarıya ulaşmışlardır.
 

7 : 9
Kimin tartısı hafif gelirse, ilkelerimize karşı yaptıkları haksızlıklardan dolayı işte onlar kendilerine yazık etmişlerdir.
 

7 : 10
Andolsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve orada size geçimlikler verdik. Öyle iken pek azşükrediyorsunuz.
 

7 : 11
Andolsun, sizi yarattık, sonra size şekil verdik. Sonra meleklere, “Ademe secde edin” dedik. Hemensecde ettiler. Ancak, İblis secde edenlerden olmadı.
 

7 : 12
“Sana emrettiğim halede saygı göstermene engel olan nedir?” dedi. O, “Beni ateşten, onu çamurdan yarattın,ben ondan üstünüm” dedi.
 

7 : 13
“Öyleyse in oradan, orada büyüklenmek sana düşmez. Defol! Doğrusu sen alçaklardan birisin” dedi.
 

7 : 14
“İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar banasüre ver” dedi.
 

7 : 15
“Artık, sen süre verilmişlerdensin” dedi.
 

7 : 16
“Öyle ise, beni azgınlığa ittiğin için, andolsun, Senindoğru yolunda onlara karşı oturacağım.
 

7 : 17
Sonra, onların önlerinden, ardlarından, sağlarındanve sollarından onlara sokulacağım ve çoğunu şükredenler olarak bulamayacaksın” dedi.
 

7 : 18
“Yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. Andolsun,onlardan sana kim uyarsa, hepinizi cehenneme tıkayacağım” dedi.
 

7 : 19
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın ve istediğinizyerden yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa,haksızlık edenlerden olursunuz.”
 

7 : 20
Şeytan, kendilerine gizlenmiş olan ayıp yerlerini ikisine göstererek fısıldadı ve “Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesi, melek olmanızı veya burada temellikalmanızı önlemek içindir” dedi.
 

7 : 21
“Doğrusu, ben size öğüt verenlerdenim” diye ikisineant verdi.
 

7 : 22
Böylece onları ayartarak baştan çıkardı. İkisi ağaçtan tattıklarında, ayıp yerleri kendilerine göründüve cennet yapraklarını iliştirip kendilerini örtmeyekoyuldular. Rableri, o ikisine “Ben ikinize o ağacı yasaklamamış mıydım? Doğrusu, şeytanın sizeapaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?”diye seslendi.
 

7 : 23
İkisi, “Rabbimiz! Kendimize yazık ettik. Bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, şüphesiz kaybedenlerdenoluruz” dediler.
 

7 : 24
“Birbirinize düşman olarak aşağı inin. Yeryüzünde bir süreye kadar geçinip yerleşme hakkınız var”dedi.
 

7 : 25
“Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız”dedi.
 

7 : 26
Ey Ademoğulları! Gizlenecek yerlerinizi örtecek giyimlik ve kuş tüyü gönderdik. Saygınlık giysisi, işteo daha iyidir. Bunlar, Allah'ın ilkelerindendir, umulur ki hatırlarlar.
 

7 : 27
Ey Ademoğulları! Şeytan gizlenecek yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, sizi de şaşırtmasın.Doğrusu, o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden, sizi görürler. Doğrusu, Biz şeytanlarıinanmayanlara dost kılarız.
 

7 : 28
Onlar, çirkin bir şey yaptıkları zaman, “Babalarımızı bu yolda bulduk ve Allah da bunu bize emretti” derler. De ki: “Doğrusu, Allah çirkin şeyleremretmez. Bilmediğiniz şeyleri Allaha karşı mısöylüyorsunuz?”
 

7 : 29
De ki: “Rabbim bana denkserliği emretti. Her secdeedişte yüzünüzü Ona doğrultun ve dini yalnız kendisine özgü kılarak, O'na yalvarın. Sizi ilk yarattığıgibi döneceksiniz.”
 

7 : 30
İnsanlardan bir kısmı doğru yola koyuldu. Bir kısmıda sapkınlığa düştü. Doğrusu bunlar, Allah'ın yerine şeytanları dost kabul ettiler. Bir de kendilerinindoğru yolda olduklarını sanıyorlar.
 

7 : 31
Ey Ademoğulları! Her secde edişte güzel giysilerinizi giyin. Yiyin, için, ancak savurganlık etmeyin.Doğrusu Allah savurganları sevmez.
 

7 : 32
De ki: “Allah'ın kulları için çıkardığı süsünü ve yiyeceğin hoş olanlarını yasaklayan kimdir?” De ki:“Dünya hayatında olan bunlar, diriliş gününde iseyalnız inananlara özgü olacaktır. Bilecek ulusa ilkeleri böylece uzun uzun anlatıyoruz.”
 

7 : 33
De ki: “Rabbim ancak utanç verici açık ve gizli işleri,günahkar olmayı, haksız yere saldırıyı ve hakkındahiçbir delil indirmediği şeyi Allah’a ortak koşmanızı, bilmediğiniz şeyi Allah’a karşı söylemeniziyasaklamıştır.”
 

7 : 34
Her millet için bir süre vardır. Süreleri geldiği zaman, bir an geri bırakılmaz ve öne de alınmazlar.
 

7 : 35
Ey Ademoğulları! Aranızdan ilkelerimizi sizeokuyan elçiler geldiği zaman, kim saygılı olur vekendini düzeltirse, onlara korku yoktur ve onlarüzülmeyeceklerdir.
 

7 : 36
İlkelerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar, işte onlar ateşliklerdir, orada temellikalacaklardır.
 

7 : 37
Allah’a karşı yalan uyduran veya ilkelerini yalanlayandan daha haksız kimdir? İşte, bunlara kitaptaki payları ulaşır. Elçilerimiz canlarını almak üzereonlara geldiği zaman, “Allah’tan başka taptıklarınıznerede?” derler. Onlar da “Bizden kayboldular” derler ve böylece inkârcı olduklarına kendi aleyhlerinetanıklık ederler.
 

7 : 38
“Sizden önce geçmiş cin ve insan milletleri ile birlikte ateşe girin” der. Her millet girdikçe yoldaşınalanet eder. Hepsi orada birbirine yetiştiği zaman,sonrakiler öncekiler için, “Rabbimiz, işte şunlar bizisaptırdı. Onlara ateşten kat kat azap ver” derler.“Her biri için kat kat azap vardır, fakat siz bilmezsiniz” der.
 

7 : 39
Öncekiler sonrakilere, “Sizin bize bir üstünlüğünüzyoktu. Siz de kazandıklarınıza karşılık azabı tadın”derler.
 

7 : 40
Doğrusu, ilkelerimizi yalanlayan ve onlara karşı büyüklük taslayanlara göğün kapıları açılmaz ve deveiğnenin deliğinden geçmedikçe cennete de giremezler. Suçluları böyle cezalandırırız.
 

7 : 41
Onlara cehennemden bir döşeme ve üstlerine deörtüler vardır. Haksızları böyle cezalandırırız.
 

7 : 42
İnananlar ve yararlı işler işleyenler, ki kişiye ancakgücünün yeteceği kadar sorumluluk veririz, iştebunlar cennetliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
 

7 : 43
Altlarından ırmaklar akarken gönüllerinden kinisöküp çıkarırız. “Bize bunda yol gösteren Allahaövgüler olsun. Eğer, Allah bize doğru yol göstermeseydi, biz yolu bulamazdık. Andolsun, Rabbimizin elçileri bize gerçeği getirmiştir” derler. Onlara,“Yapmış olduklarınıza karşılık mirasçısı yapıldığınızcennet işte budur” diye seslenilir.
 

7 : 44
(44-45)Cennetlikler cehennemliklere, “Biz, kuşkusuz Rabbimizin bize söz verdiğini gerçek bulduk, siz de Rabbinizin size söz verdiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. Aralarındakibir bildirimci, “Allah’ın laneti, Allah yolundan alıkoyan, onun eğriliğini isteyen ve ahireti inkâr edenler eolsun” diye bildirir.
 

7 : 45
(44-45)Cennetlikler cehennemliklere, “Biz, kuşkusuz Rabbimizin bize söz verdiğini gerçek bulduk, siz de Rabbinizin size söz verdiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. Aralarındakibir bildirimci, “Allah’ın laneti, Allah yolundan alıkoyan, onun eğriliğini isteyen ve ahireti inkâr edenler eolsun” diye bildirir.
 

7 : 46
İki taraf arasında bir perde vardır. Yükseklikler üzerinde, her iki tarafı da yüzlerinden tanıyan adamlarbulunur. Bunlar cennetliklere, “Size esenlik olsun”diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girememişama girmeyi uman kimselerdir.
 

Arama 1.57 saniyede gerceklestirilmistir
Arama sonucu 6236 Ayet bulundu. [ << Onceki801-900 901-10001001-1100 1101-1200 Sonraki >> ]