Bismillahirrahmanirrahim |
77 :
1
|
(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.
|
|
  |
|
77 :
2
|
(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.
|
|
  |
|
77 :
3
|
(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.
|
|
  |
|
77 :
4
|
(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.
|
|
  |
|
77 :
5
|
(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.
|
|
  |
|
77 :
6
|
(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.
|
|
  |
|
77 :
7
|
(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.
|
|
  |
|
77 :
8
|
Yıldızların ışığı giderildiği zaman,
|
|
  |
|
77 :
9
|
|
  |
|
77 :
10
|
Ve dağlar pamuk gibi atıldığı zaman,
|
|
  |
|
77 :
11
|
(11-13) Ve elçilere karar gününün hangi güne ertelendiği belirtildiği zaman,
|
|
  |
|
77 :
12
|
(11-13) Ve elçilere karar gününün hangi güne ertelendiği belirtildiği zaman,
|
|
  |
|
77 :
13
|
(11-13) Ve elçilere karar gününün hangi güne ertelendiği belirtildiği zaman,
|
|
  |
|
77 :
14
|
Ve karar gününün ne olduğunu sen ne bilirsin?
|
|
  |
|
77 :
15
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
16
|
(16-18) öncekileri yok etmedik mi? Ardından, sonrakileri de onlara katarız. Suçlulara böyle yaparız.
|
|
  |
|
77 :
17
|
(16-18) öncekileri yok etmedik mi? Ardından, sonrakileri de onlara katarız. Suçlulara böyle yaparız.
|
|
  |
|
77 :
18
|
(16-18) öncekileri yok etmedik mi? Ardından, sonrakileri de onlara katarız. Suçlulara böyle yaparız.
|
|
  |
|
77 :
19
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
20
|
(20-22) Sizi bayağı bir sıvıdan yaratıp, onu bilinen bir süre sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
|
|
  |
|
77 :
21
|
(20-22) Sizi bayağı bir sıvıdan yaratıp, onu bilinen bir süre sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
|
|
  |
|
77 :
22
|
(20-22) Sizi bayağı bir sıvıdan yaratıp, onu bilinen bir süre sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
|
|
  |
|
77 :
23
|
Biz ölçümledik, ölçümleyen ne güzeldir!
|
|
  |
|
77 :
24
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
25
|
(25-27) Biz yeryüzünü dirilerin ve ölülerin toplantı yeri yapmadık mı? Orada yüksek yüksek sarsılmaz dağlar var edip, sizi tatlı sularla sulamadık mı?
|
|
  |
|
77 :
26
|
(25-27) Biz yeryüzünü dirilerin ve ölülerin toplantı yeri yapmadık mı? Orada yüksek yüksek sarsılmaz dağlar var edip, sizi tatlı sularla sulamadık mı?
|
|
  |
|
77 :
27
|
(25-27) Biz yeryüzünü dirilerin ve ölülerin toplantı yeri yapmadık mı? Orada yüksek yüksek sarsılmaz dağlar var edip, sizi tatlı sularla sulamadık mı?
|
|
  |
|
77 :
28
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
29
|
(29-31) “Yalanlayıp durduğunuz şeye gidin. Gölge yapmayan ve ateşten de korumayan üç boyutlu gölgeye gidin.”
|
|
  |
|
77 :
30
|
(29-31) “Yalanlayıp durduğunuz şeye gidin. Gölge yapmayan ve ateşten de korumayan üç boyutlu gölgeye gidin.”
|
|
  |
|
77 :
31
|
(29-31) “Yalanlayıp durduğunuz şeye gidin. Gölge yapmayan ve ateşten de korumayan üç boyutlu gölgeye gidin.”
|
|
  |
|
77 :
32
|
(32-33) Doğrusu o, sanki bakır halatlar gibi büyük parçalar halinde kıvılcımlar saçar.
|
|
  |
|
77 :
33
|
(32-33) Doğrusu o, sanki bakır halatlar gibi büyük parçalar halinde kıvılcımlar saçar.
|
|
  |
|
77 :
34
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
35
|
Bu, onların konuşamayacakları gündür.
|
|
  |
|
77 :
36
|
Onlara izin de verilmez ki, bağışlanma dilesinler.
|
|
  |
|
77 :
37
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
38
|
Bu sizleri ve öncekileri topladığımız karar günüdür.
|
|
  |
|
77 :
39
|
Eğer bir tuzağınız varsa, Bana kurun.
|
|
  |
|
77 :
40
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
41
|
Doğrusu Allaha saygılı olanlar, kesinlikle gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.
|
|
  |
|
77 :
42
|
Canlarının istediği meyveler arasındadırlar.
|
|
  |
|
77 :
43
|
(43-44) “İşlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz. Doğrusu Biz, iyi davrananları işte böyle ödüllendiririz.
|
|
  |
|
77 :
44
|
(43-44) “İşlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz. Doğrusu Biz, iyi davrananları işte böyle ödüllendiririz.
|
|
  |
|
77 :
45
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
46
|
Yiyiniz, biraz zevkleniniz bakalım, doğrusu, sizler suçlularsınız.
|
|
  |
|
77 :
47
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
48
|
Onlara “Boyun eğin” denildiğinde boyun eğmezler.
|
|
  |
|
77 :
49
|
O gün, yalanlamış olanların vay haline!
|
|
  |
|
77 :
50
|
Bundan sonra hangi söze inanacaklar?
|
|
  |
|