Bismillahirrahmanirrahim |
7 :
1
|
|
  |
|
7 :
2
|
Bu kendisiyle uyarman ve inananlara hatırlatmaolması için sana indirilmiş bir kitaptır. Bunun içingönlüne bir sıkıntı gelmesin.
|
|
  |
|
7 :
3
|
Rabbinizden size indirilene uyun. Ondan başka velilerin ardından gitmeyin. Ne kadar az hatırlıyorsunuz.
|
|
  |
|
7 :
4
|
Biz nice kentleri yok etmişizdir. Geceleyin veyagündüzün uykularında iken baskınımız onlarageliverdi.
|
|
  |
|
7 :
5
|
Baskınımız onlara ulaştığında, yalvarışları sadece“Doğrusu, biz haksızdık” demekten başka bir şeydeğildir.
|
|
  |
|
7 :
6
|
Andolsun, elçi gönderilenlere de soracağız ve andolsun, elçilere de soracağız.
|
|
  |
|
7 :
7
|
Andolsun, onlara her şeyi bilerek anlatacağız. Vebiz uzakta değildik.
|
|
  |
|
7 :
8
|
O gün tartı gerçektir. Kimin tartısı ağır gelirse, işteonlar başarıya ulaşmışlardır.
|
|
  |
|
7 :
9
|
Kimin tartısı hafif gelirse, ilkelerimize karşı yaptıkları haksızlıklardan dolayı işte onlar kendilerine yazık etmişlerdir.
|
|
  |
|
7 :
10
|
Andolsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve orada size geçimlikler verdik. Öyle iken pek azşükrediyorsunuz.
|
|
  |
|
7 :
11
|
Andolsun, sizi yarattık, sonra size şekil verdik. Sonra meleklere, “Ademe secde edin” dedik. Hemensecde ettiler. Ancak, İblis secde edenlerden olmadı.
|
|
  |
|
7 :
12
|
“Sana emrettiğim halede saygı göstermene engel olan nedir?” dedi. O, “Beni ateşten, onu çamurdan yarattın,ben ondan üstünüm” dedi.
|
|
  |
|
7 :
13
|
“Öyleyse in oradan, orada büyüklenmek sana düşmez. Defol! Doğrusu sen alçaklardan birisin” dedi.
|
|
  |
|
7 :
14
|
“İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar banasüre ver” dedi.
|
|
  |
|
7 :
15
|
“Artık, sen süre verilmişlerdensin” dedi.
|
|
  |
|
7 :
16
|
“Öyle ise, beni azgınlığa ittiğin için, andolsun, Senindoğru yolunda onlara karşı oturacağım.
|
|
  |
|
7 :
17
|
Sonra, onların önlerinden, ardlarından, sağlarındanve sollarından onlara sokulacağım ve çoğunu şükredenler olarak bulamayacaksın” dedi.
|
|
  |
|
7 :
18
|
“Yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. Andolsun,onlardan sana kim uyarsa, hepinizi cehenneme tıkayacağım” dedi.
|
|
  |
|
7 :
19
|
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın ve istediğinizyerden yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa,haksızlık edenlerden olursunuz.”
|
|
  |
|
7 :
20
|
Şeytan, kendilerine gizlenmiş olan ayıp yerlerini ikisine göstererek fısıldadı ve “Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesi, melek olmanızı veya burada temellikalmanızı önlemek içindir” dedi.
|
|
  |
|
7 :
21
|
“Doğrusu, ben size öğüt verenlerdenim” diye ikisineant verdi.
|
|
  |
|
7 :
22
|
Böylece onları ayartarak baştan çıkardı. İkisi ağaçtan tattıklarında, ayıp yerleri kendilerine göründüve cennet yapraklarını iliştirip kendilerini örtmeyekoyuldular. Rableri, o ikisine “Ben ikinize o ağacı yasaklamamış mıydım? Doğrusu, şeytanın sizeapaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?”diye seslendi.
|
|
  |
|
7 :
23
|
İkisi, “Rabbimiz! Kendimize yazık ettik. Bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, şüphesiz kaybedenlerdenoluruz” dediler.
|
|
  |
|
7 :
24
|
“Birbirinize düşman olarak aşağı inin. Yeryüzünde bir süreye kadar geçinip yerleşme hakkınız var”dedi.
|
|
  |
|
7 :
25
|
“Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız”dedi.
|
|
  |
|
7 :
26
|
Ey Ademoğulları! Gizlenecek yerlerinizi örtecek giyimlik ve kuş tüyü gönderdik. Saygınlık giysisi, işteo daha iyidir. Bunlar, Allah'ın ilkelerindendir, umulur ki hatırlarlar.
|
|
  |
|
7 :
27
|
Ey Ademoğulları! Şeytan gizlenecek yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, sizi de şaşırtmasın.Doğrusu, o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden, sizi görürler. Doğrusu, Biz şeytanlarıinanmayanlara dost kılarız.
|
|
  |
|
7 :
28
|
Onlar, çirkin bir şey yaptıkları zaman, “Babalarımızı bu yolda bulduk ve Allah da bunu bize emretti” derler. De ki: “Doğrusu, Allah çirkin şeyleremretmez. Bilmediğiniz şeyleri Allaha karşı mısöylüyorsunuz?”
|
|
  |
|
7 :
29
|
De ki: “Rabbim bana denkserliği emretti. Her secdeedişte yüzünüzü Ona doğrultun ve dini yalnız kendisine özgü kılarak, O'na yalvarın. Sizi ilk yarattığıgibi döneceksiniz.”
|
|
  |
|
7 :
30
|
İnsanlardan bir kısmı doğru yola koyuldu. Bir kısmıda sapkınlığa düştü. Doğrusu bunlar, Allah'ın yerine şeytanları dost kabul ettiler. Bir de kendilerinindoğru yolda olduklarını sanıyorlar.
|
|
  |
|
7 :
31
|
Ey Ademoğulları! Her secde edişte güzel giysilerinizi giyin. Yiyin, için, ancak savurganlık etmeyin.Doğrusu Allah savurganları sevmez.
|
|
  |
|
7 :
32
|
De ki: “Allah'ın kulları için çıkardığı süsünü ve yiyeceğin hoş olanlarını yasaklayan kimdir?” De ki:“Dünya hayatında olan bunlar, diriliş gününde iseyalnız inananlara özgü olacaktır. Bilecek ulusa ilkeleri böylece uzun uzun anlatıyoruz.”
|
|
  |
|
7 :
33
|
De ki: “Rabbim ancak utanç verici açık ve gizli işleri,günahkar olmayı, haksız yere saldırıyı ve hakkındahiçbir delil indirmediği şeyi Allah’a ortak koşmanızı, bilmediğiniz şeyi Allah’a karşı söylemeniziyasaklamıştır.”
|
|
  |
|
7 :
34
|
Her millet için bir süre vardır. Süreleri geldiği zaman, bir an geri bırakılmaz ve öne de alınmazlar.
|
|
  |
|
7 :
35
|
Ey Ademoğulları! Aranızdan ilkelerimizi sizeokuyan elçiler geldiği zaman, kim saygılı olur vekendini düzeltirse, onlara korku yoktur ve onlarüzülmeyeceklerdir.
|
|
  |
|
7 :
36
|
İlkelerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar, işte onlar ateşliklerdir, orada temellikalacaklardır.
|
|
  |
|
7 :
37
|
Allah’a karşı yalan uyduran veya ilkelerini yalanlayandan daha haksız kimdir? İşte, bunlara kitaptaki payları ulaşır. Elçilerimiz canlarını almak üzereonlara geldiği zaman, “Allah’tan başka taptıklarınıznerede?” derler. Onlar da “Bizden kayboldular” derler ve böylece inkârcı olduklarına kendi aleyhlerinetanıklık ederler.
|
|
  |
|
7 :
38
|
“Sizden önce geçmiş cin ve insan milletleri ile birlikte ateşe girin” der. Her millet girdikçe yoldaşınalanet eder. Hepsi orada birbirine yetiştiği zaman,sonrakiler öncekiler için, “Rabbimiz, işte şunlar bizisaptırdı. Onlara ateşten kat kat azap ver” derler.“Her biri için kat kat azap vardır, fakat siz bilmezsiniz” der.
|
|
  |
|
7 :
39
|
Öncekiler sonrakilere, “Sizin bize bir üstünlüğünüzyoktu. Siz de kazandıklarınıza karşılık azabı tadın”derler.
|
|
  |
|
7 :
40
|
Doğrusu, ilkelerimizi yalanlayan ve onlara karşı büyüklük taslayanlara göğün kapıları açılmaz ve deveiğnenin deliğinden geçmedikçe cennete de giremezler. Suçluları böyle cezalandırırız.
|
|
  |
|
7 :
41
|
Onlara cehennemden bir döşeme ve üstlerine deörtüler vardır. Haksızları böyle cezalandırırız.
|
|
  |
|
7 :
42
|
İnananlar ve yararlı işler işleyenler, ki kişiye ancakgücünün yeteceği kadar sorumluluk veririz, iştebunlar cennetliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
|
|
  |
|
7 :
43
|
Altlarından ırmaklar akarken gönüllerinden kinisöküp çıkarırız. “Bize bunda yol gösteren Allahaövgüler olsun. Eğer, Allah bize doğru yol göstermeseydi, biz yolu bulamazdık. Andolsun, Rabbimizin elçileri bize gerçeği getirmiştir” derler. Onlara,“Yapmış olduklarınıza karşılık mirasçısı yapıldığınızcennet işte budur” diye seslenilir.
|
|
  |
|
7 :
44
|
(44-45)Cennetlikler cehennemliklere, “Biz, kuşkusuz Rabbimizin bize söz verdiğini gerçek bulduk, siz de Rabbinizin size söz verdiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. Aralarındakibir bildirimci, “Allah’ın laneti, Allah yolundan alıkoyan, onun eğriliğini isteyen ve ahireti inkâr edenler eolsun” diye bildirir.
|
|
  |
|
7 :
45
|
(44-45)Cennetlikler cehennemliklere, “Biz, kuşkusuz Rabbimizin bize söz verdiğini gerçek bulduk, siz de Rabbinizin size söz verdiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. Aralarındakibir bildirimci, “Allah’ın laneti, Allah yolundan alıkoyan, onun eğriliğini isteyen ve ahireti inkâr edenler eolsun” diye bildirir.
|
|
  |
|
7 :
46
|
İki taraf arasında bir perde vardır. Yükseklikler üzerinde, her iki tarafı da yüzlerinden tanıyan adamlarbulunur. Bunlar cennetliklere, “Size esenlik olsun”diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girememişama girmeyi uman kimselerdir.
|
|
  |
|
7 :
47
|
Bunların gözleri ateşlikler yönüne çevrilince, “Rabbimiz! Bizi haksız ulusla bulundurma” derler.
|
|
  |
|
7 :
48
|
Yüksekliklerde olanlar, yüzlerinden tanıdıklarıadamlara seslenerek “Topluluğunuz ve büyüklüktaslamalarınız size hiçbir yarar sağlamadı” derler.
|
|
  |
|
7 :
49
|
“Allah’ın rahmet etmeyeceğine ant ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?” “Hadi, cennete girin, size korkuyoktur ve üzülmeyeceksiniz de.”
|
|
  |
|
7 :
50
|
(50-51) Ateşlikler, cennetliklere “Bize biraz su veya Allah’ınsize verdiği rızıktan gönderin” diye seslenirler.“Doğrusu, Allah, dinlerini oyun ve eğlenceye alan,dünya hayatı kendilerini aldatmış olan inkârcılaraher ikisini haram etmiştir” derler. Bugünle karşılaşacaklarını unuttukları ve ilkelerimizi bile bile inkârettikleri gibi, Biz de onları unuturuz.
|
|
  |
|
7 :
51
|
(50-51) Ateşlikler, cennetliklere “Bize biraz su veya Allah’ınsize verdiği rızıktan gönderin” diye seslenirler.“Doğrusu, Allah, dinlerini oyun ve eğlenceye alan,dünya hayatı kendilerini aldatmış olan inkârcılaraher ikisini haram etmiştir” derler. Bugünle karşılaşacaklarını unuttukları ve ilkelerimizi bile bile inkârettikleri gibi, Biz de onları unuturuz.
|
|
  |
|
7 :
52
|
Andolsun, Biz onlara bilerek ayrıntılarla açıkladığımız, inanan bir ulusa acıma ve doğruluk göstergesiolan bir kitap getirdik.
|
|
  |
|
7 :
53
|
Onun yorumundan başka bir şey mi bekliyorlar?Onun yorumu geldiği gün, daha önce onu unutanlar, “Rabbimizin elçileri gerçeği bize kesin getirmişlerdi. Şimdi, bize aracılık edecek şefaatçilerimiz varmı? Ya da geri çevrilip, yapmış olduğumuzdan başkasını yapabilir miyiz?” derler. Şüphesiz, kendilerine yazık ettiler; uydurup durdukları şeyler de onlarıbırakıp kayboldu.
|
|
  |
|
7 :
54
|
Doğrusu, Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı aşamada yarattı; sonra arşa geçip, gündüzü durmadankovalayan gece ile örten, güneşi, ayı ve yıldızlarıbuyruğuna baş eğdiren odur. Dikkat! Yaratma vebuyruk Ona aittir. Âlemlerin eğiteni Allah yücedir.
|
|
  |
|
7 :
55
|
Rabbinize gizlice ve gönülden yakarın. Doğrusu, O,düşmanlık yapanları sevmez.
|
|
  |
|
7 :
56
|
Düzeltildikten sonra, yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allaha korkarak ve umutla seslenin. Doğrusu, Allah'ın rahmeti, iyi davrananlara yakındır.
|
|
  |
|
7 :
57
|
O, yağmurun önünde müjdeci olarak rüzgarları gönderir. Rüzgarlar yağmur yüklü bulutları taşıdığında,Biz onu ölü bir yere gönderir, onunla su indirir veonunla her türlü ürünü çıkarırız. Ölüleri de böylediriltip çıkaracağız. Belki hatırlar, düşünürsünüz.
|
|
  |
|
7 :
58
|
Rabbinin buyruğu ile iyi toprağın bitkisi yetişir. Çorak toprak ise kavruk bitki çıkarır. Şükredecek ulusailkelerimizi böyle açıklarız.
|
|
  |
|
7 :
59
|
Andolsun, Nuhu ulusuna gönderdik de “Ey ulusum!Allaha tapın, Ondan başka Tanrınız yoktur. Doğrusu, sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum” dedi.
|
|
  |
|
7 :
60
|
Ulusunun ileri gelenleri, “Doğrusu, seni açık bir şaşkınlık içinde görüyoruz” dediler.
|
|
  |
|
7 :
61
|
“Ey ulusum! Bende bir şaşkınlık yoktur. Fakat benâlemlerin Rabbinin elçisiyim.
|
|
  |
|
7 :
62
|
Rabbimin gönderdiklerini size iletiyor ve size öğütveriyorum. Allah katından bilmediğiniz şeyleri benbiliyorum.
|
|
  |
|
7 :
63
|
Sizi uyarmak, saygılı olmanızı ve merhamete uğramanızı sağlamak için, içinizden biriyle Rabbinizdensize bir kitabın gelmesine mi şaştınız?” dedi.
|
|
  |
|
7 :
64
|
Onu yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide olanları kurtardık. İlkelerimizi yalan sayanlarısuda boğduk. Doğrusu, onlar kör bir ulustu.
|
|
  |
|
7 :
65
|
Ad ulusuna da kardeşleri Hûd u gönderdik. O, “Eyulusum! Allaha tapın, Ondan başka Tanrınız yoktur. Saygılı olmayacak mısınız?” dedi.
|
|
  |
|
7 :
66
|
Ulusundan inkâr edenlerin ileri gelenleri, “Doğrusubiz, senin beyinsiz olduğunu görüyor ve doğrusu,seni yalancılardan sanıyoruz” dediler.
|
|
  |
|
7 :
67
|
“Ey ulusum! Bende beyinsizlik yoktur. Ancak benâlemleri eğitenin elçisiyim.
|
|
  |
|
7 :
68
|
Size Rabbimin gönderdiği bilgileri iletiyorum veben sizin için güvenilir bir öğüt verenim.
|
|
  |
|
7 :
69
|
Sizi uyarmak üzere aranızdan biriyle Rabbinizdensize bir kitabın gelmesine mi şaştınız? Hani, Nuhulusundan sonra, sizi onların yerine getirdiğini vevücutça da onlardan üstün kıldığını hatırlayın, ya!Böylece, Allah’ın nimetlerini anın, belki kurtuluşaerersiniz” dedi.
|
|
  |
|
7 :
70
|
Onlar, “Bize, yalnız Allaha tapmamız ve atalarımızın taptıklarını bırakmamız için mi geldin? Eğer,doğru sözlülerden isen, bize söz verdiğin şeyi başımıza getir” dediler.
|
|
  |
|
7 :
71
|
“Hiç şüphesiz, Rabbinizden bir öfke ve dert başınıza gelecektir. Allah’ın hiçbir kesin belge indirmediği, atalarınızın ve sizin uydurduğunuz adlar hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? Artık bekleyin,doğrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim”dedi.
|
|
  |
|
7 :
72
|
Biz acımamızdan dolayı onu ve onunla beraberolanları kurtardık. İlkelerimizi yalanlayanların veinanmamış olanların kökünü kazıdık.
|
|
  |
|
7 :
73
|
Semûd’a da kardeşleri Salih’i. “Ey ulusum! Allah’a tapın, Ondan başka tanrınız yoktur. Rabbinizden sizeaçık bir belge geldi. Bu, Allah’ın dişi devesi size birdelildir. Onu bırakın Allah’ın toprağında otlasın veona bir kötülük etmeyin. Yoksa can yakıcı azap siziyakalar.
|
|
  |
|
7 :
74
|
Hani, Allah’ın sizi Âd elan sonra yöneticiler kıldığını,ovalarında köşkler kurup dağlarında kayadan evleryonttuğunuz yeryüzüne yerleştirdiğini hatırlayın,ya! Öyle ise Allah’ın nimetlerini de anın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın”dedi.
|
|
  |
|
7 :
75
|
Ulusunun büyüklenen ileri gelenleri, içlerinden zayıf görülen insanlara dediler ki, “Salih’in, Rabbi tarafından gönderildiğini biliyor musunuz?” Onlar da“Doğrusu, onunla gönderilene inanıyoruz” dediler.
|
|
  |
|
7 :
76
|
Büyüklenenler, “Doğrusu, sizin inandığınızı bizinkâr ediyoruz” dediler.
|
|
  |
|
7 :
77
|
Ve hemen dişi deveyi sinirlediler ve Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar ve “Ey Salih! Eğer sen gönderilen elçilerden biri isen, bize söz verdiğini yap”dediler.
|
|
  |
|
7 :
78
|
Bu yüzden onları şiddetli bir titreme yakaladı ve oldukları yerde dizüstü çöküverdiler.
|
|
  |
|
7 :
79
|
Artık onlardan yüz çevirdi ve “Ey ulusum! Rabbiminbuyruğunu size ilettim ve size öğüt verdim. Ancaksiz öğüt verenleri sevmiyorsunuz” dedi.
|
|
  |
|
7 :
80
|
(80-81) Lut da hani ulusuna, “Âlemlerde sizden önce hiçkimsenin yapmadığı bir hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Doğrusu, siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere geliyorsunuz. Hayır! Siz savurganlık yapan birulussunuz” dedi.
|
|
  |
|
7 :
81
|
(80-81) Lut da hani ulusuna, “Âlemlerde sizden önce hiçkimsenin yapmadığı bir hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Doğrusu, siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere geliyorsunuz. Hayır! Siz savurganlık yapan birulussunuz” dedi.
|
|
  |
|
7 :
82
|
Ulusunun cevabı, sadece, “Onları kasabanızdan çıkarın, doğrusu, onlar temiz kalmaya uğraşan insanlardır” demeleri oldu.
|
|
  |
|
7 :
83
|
Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısı geri kalanlardan oldu.
|
|
  |
|
7 :
84
|
Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki, suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bak!
|
|
  |
|
7 :
85
|
Medyen’lere de kardeşleri Şuayb’ı. O, “Ey ulusum!Allah’a tapın, O’ndan başka tanrınız yoktur. Evet!Rabbinizden size açık bir belge geldi. Ölçüyü ve tartıyı tam yapın, insanlara şeylerini eksik vermeyin.Düzelttikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Eğer inanıyorsanız, bu sizin için daha iyidir.
|
|
  |
|
7 :
86
|
Allah’a inananları korkutup onun yolundan alıkoyarak ve o yolun eğri olmasını isteyerek her yolunbaşında pusu kurmayın. Hani, az olduğunuz haldesizi çoğalttığını hatırlayın. Bozguncuların sonununnasıl olduğuna bir bakın.
|
|
  |
|
7 :
87
|
Mademki içinizde benimle gönderilene inanan birtoplum ve inanmamış bir toplum var, öyle ise Allaharamızda hükmedene kadar dayanın. O, hükmedenlerin en iyisidir” dedi.
|
|
  |
|
7 :
88
|
Ulusunun büyüklenen ileri gelenleri "Ey Şuayb! Andolsun, ya seni ve seninle beraber olan inananlarıkentimizden çıkaracağız ya da dinimize döneceksiniz” dediler. "İstemezsek de mi?” dedi.
|
|
  |
|
7 :
89
|
"Hani, Allah, bizi dininizden kurtardıktan sonratekrar ona dönecek olsak, Allaha karşı kesin yalanuydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah'ın dilemesi biryana, dininize dönmek bize yaraşmaz. Rabbimizinilmi her şeyi kuşatmıştır. Yalnız Allah’a güveniriz.Ey Rabbimiz! Bizim ile ulusumuz arasını gerçektenaçıklığa kavuştur. Sen açıklığa çıkaranların en iyisisin” dedi.
|
|
  |
|
7 :
90
|
Ulusunun inkâr eden ileri gelenleri, “Eğer Şuayb’auyarsanız, andolsun, o durumda siz kaybedersiniz”dediler.
|
|
  |
|
7 :
91
|
Bundan ötürü onları şiddetli bir titreme tuttu veyurtlarında dizüstü çöküverdiler.
|
|
  |
|
7 :
92
|
Şuayb’ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb’ı yalanlayanlar, işte onlarkaybedenler oldu.
|
|
  |
|
7 :
93
|
Onlara sırt çevirdi ve "Ey ulusum! Elbette Rabbimingönderdiklerini size ulaştırdım ve size öğüt verdim.Artık inkarcı bir topluluğa nasıl üzüleyim?” dedi.
|
|
  |
|
7 :
94
|
Yakarsınlar diye, Biz herhangi bir kente bir peygamber göndermişsek, kuşkusuz halkını darlık ve sıkıntıya sokmuş olduk.
|
|
  |
|
7 :
95
|
Sonra kötülüğün yerine iyiliği koyduk da insanlarçoğaldılar ve “Babalarımız sıkıntıya da sevince deuğramışlardı” dediler. Biz de hiç farkında olmadıkları bir durumda onları ansızın yakalayıverdik.
|
|
  |
|
7 :
96
|
Eğer, ülkelerin halkı inanıp saygılı olsalardı, onlaragöğün ve yerin bolluklarını açardık. Ama yalanladılar, Biz de kazanmış olduklarına karşılık onlarıyakalayıverdik.
|
|
  |
|
7 :
97
|
Ülkelerin halkı, uyurlarken, geceleyin, baskınımızınbaşlarına gelmesinden güvende mi idiler?
|
|
  |
|
7 :
98
|
Veyahut, ülkelerin halkı eğlenirlerken, kuşluk vakti baskınımızın başlarına gelmesinden güvende miidiler?
|
|
  |
|
7 :
99
|
Allah'ın düzeninden güvende mi idiler? Allah'ın düzeninden ancak kaybedecek ulus güvende olur.
|
|
  |
|
7 :
100
|
Sahiplerinden sonra yeryüzüne vâris olanlar anlamadılar mı ki, Biz dilesek onları günahlarındandolayı belaya uğratır ve gönüllerini mühürleriz de,artık bir şey işitmez olurlar.
|
|
  |
|
7 :
101
|
İşte, bu ülkelerin haberlerinden sana anlatıyoruz.Andolsun, onlara peygamberleri açık belgeler getirdi. Önceleri yalanladıklarından ötürü inanmadılar.Böylece Allah, inkârcıların kalplerini mühürler.
|
|
  |
|
7 :
102
|
Onların çoğunda anta bağlılık görmedik. Doğrusu,onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk.
|
|
  |
|
7 :
103
|
Sonra onların ardından Musa'yı belgelerimizle Firavuna ve ileri gelenlerine gönderdik. Onlara karşıhaksızlık ettiler. Artık, bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak.
|
|
  |
|
7 :
104
|
Musa, “Ey Firavun! Doğrusu, ben âlemleri eğiteninelçisiyim.
|
|
  |
|
7 :
105
|
Allaha karşı bana ancak gerçeği söylemek yaraşır.Size Rabbinizden açık bir belge getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder” dedi.
|
|
  |
|
7 :
106
|
“Bir belge getirdiysen ve doğru sözlülerden isen,onu ortaya koy” dedi.
|
|
  |
|
7 :
107
|
Asasını yere atar atmaz besbelli bir yılan oldu.
|
|
  |
|
7 :
108
|
Ve elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz bir şeyoldu.
|
|
  |
|
7 :
109
|
Firavun un ulusunun ileri gelenleri, “Doğrusu bu,bilgin bir büyücüdür.
|
|
  |
|
7 :
110
|
Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?” dediler.
|
|
  |
|
7 :
111
|
(111-112) “Onu ve kardeşini eğle, şehirlere bütün bilgin büyücüleri getirecek toplayıcılar gönder” dediler.
|
|
  |
|
7 :
112
|
(111-112) “Onu ve kardeşini eğle, şehirlere bütün bilgin büyücüleri getirecek toplayıcılar gönder” dediler.
|
|
  |
|
7 :
113
|
Büyücüler, Firavuna geldi. “Doğrusu, biz yenenolursak, bize ne gibi bir ödül var?” dediler.
|
|
  |
|
7 :
114
|
O “Evet! Siz de gözdelerden olacaksınız” dedi.
|
|
  |
|
7 :
115
|
“Ey Musa! Ya sen at veya önce atanlar biz olalım”dediler.
|
|
  |
|
7 :
116
|
“Siz atın” dedi. Onlar ortaya attıkları zaman; insanların gözlerini büyülediler, onları ürküttüler ve büyük bir büyü ortaya koydular.
|
|
  |
|
7 :
117
|
Biz de Musa'ya “Asanı atıver” dedik. Asa, hemenonların uydurduklarını yutmaya başladı.
|
|
  |
|
7 :
118
|
Gerçek ortaya çıktı ve onların yapmış olduklarıboşa gitti.
|
|
  |
|
7 :
119
|
İşte, orada yenildiler ve küçük düştüler.
|
|
  |
|
7 :
120
|
Büyücüler secdeye kapandı.
|
|
  |
|
7 :
121
|
(121-122) “Alemlerin Rabbine, Musa ve Harun’un Rabbineinandık” dediler.
|
|
  |
|
7 :
122
|
(121-122) “Alemlerin Rabbine, Musa ve Harun’un Rabbineinandık” dediler.
|
|
  |
|
7 :
123
|
Firavun “Ben size izin vermeden mi ona inandınız?Andolsun, bu, halkı şehirden çıkarmak için düzdüğünüz bir düzendir. Ama şimdi bileceksiniz.
|
|
  |
|
7 :
124
|
Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Sonra kuşkusuz, hepinizi çarmıha gereceğim” dedi.
|
|
  |
|
7 :
125
|
“Doğrusu, biz sadece Rabbimize dönmüş oluruz.
|
|
  |
|
7 :
126
|
Rabbimizin belgeleri bize gelince onlara inandıkdiye bizden hınç alıyorsun. Ey Rabbimiz! Bize dayanma gücü ver ve doğruya içtenlikle bağlanmışolarak canımızı al” dediler.
|
|
  |
|
7 :
127
|
Firavun ulusunun ileri gelenleri, "Musa ve ulusunuyeryüzünde bozgunculuk yapsınlar, seni ve tanrılarını bıraksınlar diye mi koyveriyorsun?” dediler.“Onların oğullarını öldüreceğiz, kadınlarını sağbırakacağız. Doğrusu, biz onların karşı koyamayacakları üstünlükteyiz” dedi.
|
|
  |
|
7 :
128
|
Musa ulusuna “Allah’tan yardım dileyin ve dayanın.Doğrusu, yeryüzü Allah’ındır. Kullarından dilediğini oraya vâris kılar. Sonuç, Allah’a saygılı olanlarındır” dedi.
|
|
  |
|
7 :
129
|
Onlar “Sen bize gelmeden önce de geldikten sonrada hep eziyet çektik” dediler. O da “Rabbinizin düşmanlarınızı yok etmesi ve yeryüzünde sizi onlarınyerine geçirmesi umulur. O zaman nasıl davranacağınıza bakar” dedi.
|
|
  |
|
7 :
130
|
Andolsun, Biz de Firavun ailesini hatırlayıp düşünmeleri için yıllarca kuraklığa ve ürün kıtlığınauğrattık.
|
|
  |
|
7 :
131
|
Onlara bir iyilik geldiği zaman, “Bu bizden ötürüdür” derler. Başlarına bir felaket gelirse, Musa veonunla beraber olanların uğursuzluğuna verirlerdi. Bilin ki, onların uğursuzlukları Allah katindadır.Ancak çoğu bilmez.
|
|
  |
|
7 :
132
|
“Bizi büyülemek için hangi tür belge gösterirsengöster, sana inanmayacağız” dediler.
|
|
  |
|
7 :
133
|
Bunun üzerine, su baskınını, çekirgeyi, kimili, kurbağaları ve kanı, birbirinden ayrı belgeler olaraküzerlerine saldık. Yine de büyüklendiler ve suçlu birulus oldular.
|
|
  |
|
7 :
134
|
Azap başlarına çökünce, “Ey Musa! Rabbinin sanaverdiği söze göre bizim için O na yalvar, eğer bizden bu azabı kaldırırsan, andolsun sana inanacağızve andolsun İsrailoğullarını seninle beraber göndereceğiz” dediler.
|
|
  |
|
7 :
135
|
Biz, varacakları bir süreye kadar azabı onlardan kaldırınca, hemen cayıyorlardı.
|
|
  |
|
7 :
136
|
Biz de onları cezalandırdık ve ilkelerimizi yalanladıklarından ve onları önemsemediklerinden dolayıdenizde boğduk.
|
|
  |
|
7 :
137
|
Güçsüz görülen ulusu, bereketlendirdiğimiz yerlerin doğularına ve batılarına sahip kıldık. Rabbininİsrailoğullarına verdiği güzel söz, dayanmalarınakarşılık olarak tamamlandı. Firavun un ve ulusununyaptıklarını ve yükselttiklerini yerle bir ettik.
|
|
  |
|
7 :
138
|
İsrailoğullarını denizden geçirdik. Kendilerini putlarına veren bir ulusa rastladılar. “Ey Musa! Onlarıntanrıları gibi bize de bir tanrı yap” dediler. “Doğrusu, siz bilmeyen bir ulussunuz.
|
|
  |
|
7 :
139
|
Doğrusu, bunların içinde bulundukları yıkılacak veyapmakta oldukları boşa gidecektir” dedi.
|
|
  |
|
7 :
140
|
“Sizi dünyalardan üstün kılan Allah'tan başka birtanrı mı arayayım” dedi.
|
|
  |
|
7 :
141
|
Hani, sizi azabın kötüsüne sokan, kadınlarınızı sağbırakıp oğullarınızı öldüren Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbiniz tarafından büyükbir sınav vardır.
|
|
  |
|
7 :
142
|
Musa'ya otuz gecelik için söz verdik ve ona on gecedaha kattık. Böylece, Rabbinin verdiği süre kırk geceye tamamlandı. Musa kardeşi Harun'a, “Ulusumiçinde benim yerime geç, onları düzelt, bozguncuların yolundan gitme” dedi.
|
|
  |
|
7 :
143
|
Musa belirttiğimiz vakitte buluşmaya geldi ve Rabbionunla konuşunca, “Rabbim, kendini bana göster,sana bakayım” dedi. Allah “Sen Beni göremezsin,ama dağa bak, eğer dağ yerinde durursa, sen Benigöreceksin” buyurdu. Rabbi dağa görününce onuyerle bir etti ve Musa da baygın düştü. Ayılınca,“Sen yücesin, sana tövbe ettim ve ben inananlarınilkiyim” dedi.
|
|
  |
|
7 :
144
|
“Ey Musa! Gönderdiklerimle, sözümle seni insanların üzerine seçtim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden biri ol” dedi.
|
|
  |
|
7 :
145
|
Ona levhalarda her şeyden bir öğüt ve her şeyi açıklayarak yazdık: Onları sıkıca tut ve ulusuna da emret ki, onları en güzel tarafı ile alsınlar. Size yoldançıkanların barınağını göstereceğim.
|
|
  |
|
7 :
146
|
Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ilkelerimden yüz döndürteceğim. Hangi belgeyi görseler,yine ona inanmazlar. Doğru yolu görseler, onu yololarak benimsemezler. Azgınlık yolunu görseler,hemen onu yol edinirler. Bu, ilkelerimizi yalanlamalarından ve onlardan dalgın olmalarından ileri gelir.
|
|
  |
|
7 :
147
|
İlkelerimizi ve ahirette karşılaşmayı yalanlayanlarınişleri boşa gitmiştir. Gene de yapmış olduklarındanbaşka bir şeyle cezalanmayacaklardır.
|
|
  |
|
7 :
148
|
Musa'nın ardından ulusu süs takımlarından böğürme sesi veren bir buzağı heykeli benimsediler.Onun kendileriyle konuşmadığını ve kendilerineyol göstermediğini görmediler mi? Ancak onu benimsemekle zalim oldular.
|
|
  |
|
7 :
149
|
Elleri böğürlerinde, çaresiz kalıp kendilerinin sapıtmış olduklarını görünce, “Eğer, Rabbimiz bizeacımaz ve bizi bağışlamazsa, andolsun kaybedenlerden oluruz” dediler.
|
|
  |
|
7 :
150
|
Ve Musa, ulusuna kızgın ve üzüntülü olarak dönünce, “Arkamdan ne kötü olmuşsunuz! Rabbinizinbuyruğunun acele gelmesini mi istiyorsunuz?” dedi.Levhaları attı ve kardeşinin başını tutup kendinedoğru çekti; kardeşi, “Ey anamın oğlu! Ulus beni horgördü, az kalsın beni öldürüyorlardı. Düşmanlarımısevindirme ve beni haksız ulusla bir tutma” dedi.
|
|
  |
|
7 :
151
|
Musa, “Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla ve bizirahmetine al. Sen acıyanların en acıyanısın” dedi.
|
|
  |
|
7 :
152
|
Doğrusu, buzağıyı tanrı benimseyenlere Rablerinden bir öfke ve dünya hayatında bir alçaklık ulaşacaktır. Biz iftiracıları böyle cezalandırırız.
|
|
  |
|
7 :
153
|
Ve kötülükler işleyip ardından tövbe eden ve inananlar bilsinler ki, doğrusu, Rabbin ondan sonra dabağışlayandır, acıyandır.
|
|
  |
|
7 :
154
|
Musa mn öfkesi dinince, levhaları aldı. Onlardakiyazıda, Rablerinden korkanlar için yol gösterme veacıma vardı.
|
|
  |
|
7 :
155
|
Musa, tayin ettiğimiz vakit için ulusundan yetmişkişi seçti. Onları şiddetli bir titreme tutunca, “Rabbim, dileseydin onları ve beni daha önce yok ederdin. Şimdi aramızdaki beyinsizlerin yaptıklarındanötürü bizi yok eder misin? Bu senin sınavındanbaşka bir şey değildir. Sen onunla isteyeni saptırırve isteyeni doğru yola korsun. Bizim koruyucumuzŞensin, bizi bağışla, bize acı ve Sen bağışlayanlarınen iyisisin.
|
|
  |
|
7 :
156
|
Bu dünyada ve ötekinde bize güzel olanı yaz. Bizsana yöneldik” dedi. “Azabıma dilediğim kimseyiuğratırım. Ama, acımam her şeyi kaplamıştır. Onu,saygılı olanlara, zekatı verenlere ve ilkelerimizeinanmış olanlara yazacağım.
|
|
  |
|
7 :
157
|
Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları kamu âleme peygamber elçi olana uyarlar.O, onlara, iyi bilineni emreder ve kötülüğü yasaklar,temiz, hoş şeyleri helal eder, çirkin şeyleri harameder, onlara ağır gelen yükümlülükleri ve üzerlerindeki zincirleri kaldırır. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım eden, ona indirilen ışığa uyan kimseler, işte bunlar başarıya ulaşacaklardır” dedi.
|
|
  |
|
7 :
158
|
De ki: “Ey insanlar! Doğrusu ben, göklerin ve yerinhükümranı, kendisinden başka tanrı bulunmayan,dirilten ve öldüren Allah’ın hepinize gönderdiğielçisiyim. Öyle ise Allah’a inanın, Allah’a ve O’nunsözlerine inanan kamu âleme peygamber elçi olanainanın, doğru yolda olabilmeniz için ona uyun.”
|
|
  |
|
7 :
159
|
Musa’nın ulusundan bir topluluk, gerçeğe göre yolgösterir ve ona göre adil davranırlardı.
|
|
  |
|
7 :
160
|
Biz onları oymaklar halinde on iki topluluğa ayırdık. Hani, ulusu Musa’dan su istemişti. "Asanla taşavur” diye bildirdik. Ondan on iki pınar fışkırdı. Heroymak içeceği yeri öğrendi. Üzerlerini bulutla gölgeledik ve onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik. “Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarındanyiyin.” Aslında onlar bize haksızlık etmiyorlardı,kendilerine haksızlık ediyorlardı.
|
|
  |
|
7 :
161
|
Onlara, “Şu kasabada oturun, dilediğiniz biçimdeyiyin, yükümlülüğümüzü indir’ deyin ve boyunbükerek kapıdan girin. Biz de yanılmalarınızı bağışlayalım, iyi davrananlara daha da artıracağız”denmişti.
|
|
  |
|
7 :
162
|
Onların haksızlık edenleri, kendilerine söylenilensözü başkası ile değiştirdiler. Biz de onlara, yaptıkları haksızlıktan dolayı gökten bir dert gönderdik.
|
|
  |
|
7 :
163
|
Onlara deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sor.Hani, Cumartesi yasaklarını çiğniyorlardı. Çünkü,Cumartesileri balıkları başları kalkık açıkta geliyor, cumartesi olmayan günlerinde gelmiyordu.Yoldan çıkmış olmalarından ötürü onları böylecedeniyorduk.
|
|
  |
|
7 :
164
|
Ne zaman ki, aralarından bir toplum, “Allah’ın yokedeceği veya şiddetli azaba uğratacağı bir ulusa niçin öğüt veriyorsunuz” dedi. “Rabbinize bir özürbeyan etmiş olmak için ve belki saygılı da olurlar”dediler.
|
|
  |
|
7 :
165
|
Kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, kötülüğeengel olanları kurtardık; haksızlık yapanları, yapmakta oldukları kötülüklerden dolayı, çetin birazapla yakaladık.
|
|
  |
|
7 :
166
|
Kendilerine yasaklanan şeylere karşı başkaldırınca,onlara “Aşağılık maymunlar olun” dedik.
|
|
  |
|
7 :
167
|
Rabbin, diriliş gününe kadar, onları azabın kötüsüne sürecek kimseleri üzerlerine göndereceğini bildirmişti. Doğrusu, Rabbinin cezalandırması çabuktur ve O, doğrusu hem bağışlayan, hem acıyandır.
|
|
  |
|
7 :
168
|
Biz onları, yeryüzünde iyiler ve aşağılar olarak bölük bölük ayırdık. Dönerler diye, onları iyiliklerle vekötülüklerle sınadık.
|
|
  |
|
7 :
169
|
Ardlarından yerlerine gelenler, kitaba sahip oldular.“Biz nasıl olsa affedileceğiz” diyerek, bu en aşağıolan nesnenin geçici olanını alırlar ve onun benzeribir şey olsa, onu da alırlar. Allah a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair, kitap üzerine onlardan sözalınmamış mıydı? Ve onda olanları okumuşlardı?Sonraki yurt saygılı olanlar için daha iyidir. Düşünmüyor musunuz?
|
|
  |
|
7 :
170
|
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve namaz kılanlar. Doğrusu,yararlı olmaya çalışanların ödülünü zayi etmeyiz.
|
|
  |
|
7 :
171
|
Hani, Dağ’ı gölgelik gibi üzerlerine yükseltmiştik.Üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. "Size verdiğimize sıkıca sarılın ve içinde olanı hatırlayın. Böylecesaygılı olursunuz.”
|
|
  |
|
7 :
172
|
(172-173) Hani, Rabbin Ademoğullarının bellerinden soylarını almıştı da, diriliş günü, "Doğrusu, bizim bundanhaberimiz yoktu” dersiniz diye, ya da "Babalarımızdaha önceden ortak koşmuşlardı ve biz de onlarınardından olan bir soyuz; şimdi saçmalık yapmalarından ötürü bizi yok mu edeceksin?” dersiniz diye, kendilerini kendilerine tanık tutmak için, "Bensizin Rabbiniz değil miyim?” Onlar da "Evet, tanıkolduk?” dediler.
|
|
  |
|
7 :
173
|
(172-173) Hani, Rabbin Ademoğullarının bellerinden soylarını almıştı da, diriliş günü, "Doğrusu, bizim bundanhaberimiz yoktu” dersiniz diye, ya da "Babalarımızdaha önceden ortak koşmuşlardı ve biz de onlarınardından olan bir soyuz; şimdi saçmalık yapmalarından ötürü bizi yok mu edeceksin?” dersiniz diye, kendilerini kendilerine tanık tutmak için, "Bensizin Rabbiniz değil miyim?” Onlar da "Evet, tanıkolduk?” dediler.
|
|
  |
|
7 :
174
|
Belki dönerler diye, ilkeleri böylece uzun uzadıyaanlatıyoruz.
|
|
  |
|
7 :
175
|
Onlara kendisine verdiğimiz ilkelerden sıyrılarakşeytanın kendi peşine taktığı ve azgınlardan birininolayını anlat.
|
|
  |
|
7 :
176
|
Dileseydik, onu ilkelerimizle yükseltirdik. Fakat o,yere doğru yöneldi ve havasına uydu. Bu köpeğebenzer, üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte, ilkelerimizi yalanlayan ulusun durumu budur. Bu öyküleri anlat, belkidüşünürler.
|
|
  |
|
7 :
177
|
İlkelerimizi yalanlayan ve kendilerine yazık edenulus ne kötü bir örnek olmuştur.
|
|
  |
|
7 :
178
|
Allah’ın doğru yol gösterdiği kimse yolunda olur.Kime yol verirse, işte onlar kaybedenlerdir.
|
|
  |
|
7 :
179
|
Andolsun, cehennem için birçok cin ve insan yarattık. Onların gönülleri vardır, onlarla anlamazlar;gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır,onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidir, belki daha da sapkındırlar. İşte bunlar bön kimselerdir.
|
|
  |
|
7 :
180
|
En güzel isimler Allah'ındır. O'na o isimlerle yakarın. Onun isimleri hususunda eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını göreceklerdir.
|
|
  |
|
7 :
181
|
Yarattıklarımızdan bir millet, gerçeğe göre yol gösterir ve gerçekten adaletle hükmeder.
|
|
  |
|
7 :
182
|
İlkelerimizi yalanlayanları, bilmedikleri yönden ağırağır sonuca yaklaştıracağız.
|
|
  |
|
7 :
183
|
Onlara süre veriyorum, doğrusu, Benim tuzağımçetindir.
|
|
  |
|
7 :
184
|
Arkadaşlarında bir deliliğin olmadığını düşünmüyorlar mı? O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.
|
|
  |
|
7 :
185
|
Göklerin ve yerin hükümranlığını, Allah'ın yarattığı her şeyi ve sürelerinin yaklaşmakta olabileceğini düşünmüyorlar mı? Bundan sonra hangi sözeinanacaklar?
|
|
  |
|
7 :
186
|
Allah'ın saptırdığını doğru yola getirecek yoktur. O,sapkınları taşkınlıkları içinde bocalamaya bırakır.
|
|
  |
|
7 :
187
|
Sana Saatin ne zaman demir atacağını soruyorlar.De ki: “Onun bilgisi ancak Rabbimin katindadır.Onu zamanında açığa ancak O çıkarır. Göklerin veyerin ağırlığını çekemeyeceği o Saat, ansızın sizegelecektir.'' Sanki, sen onu öğrenmişsin gibi sana soruyorlar. De ki: “Onun ilmi Allah katindadır. Ancakinsanların çoğu bilmez.”
|
|
  |
|
7 :
188
|
De ki: “Allah dilemedikçe ben kendime bir fayda vezarar vermeye sahip değilim. Eğer görünmeyeni bilseydim daha çok iyilik yapardım ve bana kötülük dedokunmazdı. Ben ancak, inanacak bir ulusu uyaranve müjdeleyen biriyim.”
|
|
  |
|
7 :
189
|
Sizi tek bir özden yaratan ve kendisiyle huzur bulacağı eşini de ondan var eden O'dur. Eşine sarılınca, eşi hafif bir yük yüklendi ve onu taşıdı. Yüküağırlaşınca, ikisi, Rableri Allaha: “Bize sağlıklı birini verirsen, andolsun, şükredenlerden oluruz” diyeyalvardılar.
|
|
  |
|
7 :
190
|
Allah, onlara sağlıklı birini verince, kendilerine verdiği şeyde Allaha ortaklar koştular. Allah onlarınortak koşmalarından yücedir.
|
|
  |
|
7 :
191
|
Kendileri yaratılmış olan ve bir şey yaratamayanı mıortak koşuyorlar?
|
|
  |
|
7 :
192
|
Oysa, onlara yardım edecek güçte değiller ve kendilerine bile yardım edemezler.
|
|
  |
|
7 :
193
|
(193-194) Taptıklarınızı doğru yola çağırsanız size uymazlar.Onları çağırsanız da sussanız da sizin için birdir.Doğrusu, Allah'tan başka yalvardıklarına sizin gibikullardır. Eğer, doğru sözlü iseniz, onları çağırın dasize cevap versinler.
|
|
  |
|
7 :
194
|
(193-194) Taptıklarınızı doğru yola çağırsanız size uymazlar.Onları çağırsanız da sussanız da sizin için birdir.Doğrusu, Allah'tan başka yalvardıklarına sizin gibikullardır. Eğer, doğru sözlü iseniz, onları çağırın dasize cevap versinler.
|
|
  |
|
7 :
195
|
Onların yürüyecek ayakları mı var, yoksa tutacak elleri mi var, ya da görecek gözleri mi var veya işitecekkulakları mı var? De ki: “Ortaklarınızı çağırın, sonrabana tuzak kurun ve bana göz açtırmayın.
|
|
  |
|
7 :
196
|
Doğrusu, benim velim, kitabı indiren Allah'tır. O,iyileri dost edinir.
|
|
  |
|
7 :
197
|
Onu bırakıp yakardıklarınız, kendilerine de yardımedemezler, size de yardım etmeye güçleri yoktur.”
|
|
  |
|
7 :
198
|
Onları doğru yola çağırsanız, duymazlar. Sana baktıklarını görürsün, oysa onlar görmezler.
|
|
  |
|
7 :
199
|
Sen, bağışlama yolunu tut. Doğru olanı söyle! Densizlere aldırış etme!
|
|
  |
|
7 :
200
|
Ancak, eğer şeytan seni bir dürtüş dürterse, Allah'asığın. Doğrusu O, işitir, bilir.
|
|
  |
|
7 :
201
|
Doğrusu, şeytanca bir görüntü saygılı olanlara dokunursa, hemen akıllarını başlarına toplarlar ve hemen gören oluverirler.
|
|
  |
|
7 :
202
|
Arkadaşları bile onları azgınlığa sürükler, sonra hiçde geri durmazlar.
|
|
  |
|
7 :
203
|
Onlara bir ayet getirmediğin zaman, “Sen bir tanederleseydin ya!” derler. De ki: “Ben ancak Rabbimtarafından bana vahyolunana uyarım. Bu kitap Rabbinizden gelen, göz açıcı belgeler olup, inanmış birulusa yol gösterme ve rahmettir.”
|
|
  |
|
7 :
204
|
Kuran okunduğu zaman ona kulak verin ve susunki acınmış olasınız.
|
|
  |
|
7 :
205
|
Rabbini alçak gönüllülükle ve ürkerek, bağırış olmayan bir sesle içinden, sabah akşam an. Dalgınlardanbiri olma.
|
|
  |
|
7 :
206
|
Doğrusu, Rabbinin katında olanlar, ona kulluk etmekte büyüklenmezler. O'nu arı tutarlar ve O'nasecde ederler.
|
|
  |
|