KURAN-I KERİM
Sureler Sure Sırasına Göre Sıralanmıştır
Hüseyin Atay Meali
69-HÂKKA SURESİ - Al-Haaqqa - MEKKE/78 - 52 Ayet
Arama sonucu 52 Ayet bulundu. [ 1-52 ]
Bismillahirrahmanirrahim
69 : 1
(1-2) Kesin gerçeklik! Kesin gerçeklik nedir?
 

69 : 2
(1-2) Kesin gerçeklik! Kesin gerçeklik nedir?
 

69 : 3
Kesin gerçekliğin ne olduğunu sana bildiren nedir?
 

69 : 4
(4-6) Semûd ve Âd çatırdamayı yalanlamışlardı. Semûda gelince; onlar bir çığlık ile yok edildi. Âda gelince; onlar da önünde durulmaz, dondurucu bir rüzgarla yok edildi.
 

69 : 5
(4-6) Semûd ve Âd çatırdamayı yalanlamışlardı. Semûda gelince; onlar bir çığlık ile yok edildi. Âda gelince; onlar da önünde durulmaz, dondurucu bir rüzgarla yok edildi.
 

69 : 6
(4-6) Semûd ve Âd çatırdamayı yalanlamışlardı. Semûda gelince; onlar bir çığlık ile yok edildi. Âda gelince; onlar da önünde durulmaz, dondurucu bir rüzgarla yok edildi.
 

69 : 7
(7-8) Onların kökünü kesmek üzere, üzerlerine onu yedi gece sekiz gün saldı. Ulusun, kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi yere yıkıldıklarını görürsün. Onlardan arda kalmış bir şey görüyor musun?
 

69 : 8
(7-8) Onların kökünü kesmek üzere, üzerlerine onu yedi gece sekiz gün saldı. Ulusun, kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi yere yıkıldıklarını görürsün. Onlardan arda kalmış bir şey görüyor musun?
 

69 : 9
Firavun, ondan öncekiler ve alt üst olmuş kasabalılar da suç işlemişlerdi.
 

69 : 10
Rablerinin elçisine başkaldırmalardı. Bunun üzerine onları şiddetli bir yakalayışla yakaladı.
 

69 : 11
(11-12) Doğrusu su taştığı vakit, size bir hatırlatma olmak üzere ve anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır.
 

69 : 12
(11-12) Doğrusu su taştığı vakit, size bir hatırlatma olmak üzere ve anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır.
 

69 : 13
(13-15) Boruya bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün ne olacaksa olur.
 

69 : 14
(13-15) Boruya bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün ne olacaksa olur.
 

69 : 15
(13-15) Boruya bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün ne olacaksa olur.
 

69 : 16
Gök yarılır, o gün hemen göçer.
 

69 : 17
Melek onun çevresindedir; o gün onların üstünde olan sekizi, Rabbinin tahtını taşır.
 

69 : 18
O gün siz huzura alınırsınız, hiçbir şeyiniz gizli kalmaz.
 

69 : 19
(19-20) Kitabı sağından verilen kimse, “Alın kitabımı okuyun, doğrusu, bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum” der.
 

69 : 20
(19-20) Kitabı sağından verilen kimse, “Alın kitabımı okuyun, doğrusu, bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyordum” der.
 

69 : 21
(21-23) Artık o meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir.
 

69 : 22
(21-23) Artık o meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir.
 

69 : 23
(21-23) Artık o meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir.
 

69 : 24
“Geçmiş günlerde, önceden işlediklerinize karşılık, hoşnutlukla yiyiniz, içiniz.”
 

69 : 25
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 26
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 27
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 28
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 29
(25-29) Ancak kitabı kendine solundan verilen kimse, “Kitabım keşke bana verilmeseydi; keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim; artık bu son bulsaydı; malım bana fayda vermedi; gücüm de kalmadı” der.
 

69 : 30
Onu alın, onu bağlayın.
 

69 : 31
Sonra alevli ateşe yaslayın,
 

69 : 32
Sonra onu, boyu yetmiş arşın olan zincire vurun!
 

69 : 33
Doğrusu o, yüce Allah a inanmazdı.
 

69 : 34
Yoksulun yiyeceği ile ilgilenmezdi.
 

69 : 35
Bu sebeple burada bugün onun yakın bir acıyanı yoktur.
 

69 : 36
(36-37) Yıkantıdan başka bir yiyecek de yoktur. Günahkarlar ancak onu yer.
 

69 : 37
(36-37) Yıkantıdan başka bir yiyecek de yoktur. Günahkarlar ancak onu yer.
 

69 : 38
(38-41) Hayır! Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, doğrusu bu, şerefli bir elçinin sözüdür. O, şair sözü değildir; ne kadar az inanıyorsunuz!
 

69 : 39
(38-41) Hayır! Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, doğrusu bu, şerefli bir elçinin sözüdür. O, şair sözü değildir; ne kadar az inanıyorsunuz!
 

69 : 40
(38-41) Hayır! Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, doğrusu bu, şerefli bir elçinin sözüdür. O, şair sözü değildir; ne kadar az inanıyorsunuz!
 

69 : 41
(38-41) Hayır! Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, doğrusu bu, şerefli bir elçinin sözüdür. O, şair sözü değildir; ne kadar az inanıyorsunuz!
 

69 : 42
Kâhin sözü de değildir; ne kadar az düşünüp anlıyorsunuz!
 

69 : 43
Âlemlerin Rabbinden indirilmedir.
 

69 : 44
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 45
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 46
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 47
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 48
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 49
(44-49) Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
 

69 : 50
Ve doğrusu o inkârcılar için bir iç çekmedir.
 

69 : 51
Ve doğrusu o kesin gerçektir.
 

69 : 52
Öyleyse, yüce Rabbinin adını yüce tut.
 

Arama 0.83 saniyede gerceklestirilmistir
Arama sonucu 52 Ayet bulundu. [ 1-52 ]