Bismillahirrahmanirrahim |
52 :
1
|
(1-7) Dağa, yayılmış ince deri üzerine yazılmış Kitaba, bayındır olan eve, yükseltilmiş tavana, kabaran denize andolsun ki, doğrusu, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.
|
|
  |
|
52 :
2
|
(1-7) Dağa, yayılmış ince deri üzerine yazılmış Kitaba, bayındır olan eve, yükseltilmiş tavana, kabaran denize andolsun ki, doğrusu, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.
|
|
  |
|
52 :
3
|
(1-7) Dağa, yayılmış ince deri üzerine yazılmış Kitaba, bayındır olan eve, yükseltilmiş tavana, kabaran denize andolsun ki, doğrusu, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.
|
|
  |
|
52 :
4
|
(1-7) Dağa, yayılmış ince deri üzerine yazılmış Kitaba, bayındır olan eve, yükseltilmiş tavana, kabaran denize andolsun ki, doğrusu, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.
|
|
  |
|
52 :
5
|
(1-7) Dağa, yayılmış ince deri üzerine yazılmış Kitaba, bayındır olan eve, yükseltilmiş tavana, kabaran denize andolsun ki, doğrusu, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.
|
|
  |
|
52 :
6
|
(1-7) Dağa, yayılmış ince deri üzerine yazılmış Kitaba, bayındır olan eve, yükseltilmiş tavana, kabaran denize andolsun ki, doğrusu, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.
|
|
  |
|
52 :
7
|
(1-7) Dağa, yayılmış ince deri üzerine yazılmış Kitaba, bayındır olan eve, yükseltilmiş tavana, kabaran denize andolsun ki, doğrusu, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir.
|
|
  |
|
52 :
8
|
|
  |
|
52 :
9
|
(9-12) Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde oyalanıp yalanlayanlara yazık olacak!
|
|
  |
|
52 :
10
|
(9-12) Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde oyalanıp yalanlayanlara yazık olacak!
|
|
  |
|
52 :
11
|
(9-12) Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde oyalanıp yalanlayanlara yazık olacak!
|
|
  |
|
52 :
12
|
(9-12) Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde oyalanıp yalanlayanlara yazık olacak!
|
|
  |
|
52 :
13
|
(13-14) Cehennem ateşine itilip kakıldıkları gün: İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur.
|
|
  |
|
52 :
14
|
(13-14) Cehennem ateşine itilip kakıldıkları gün: İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur.
|
|
  |
|
52 :
15
|
(15-16) Bu, bir büyü müdür? Yoksa siz görmüyor musunuz? Yaslanın ateşe, dayansanız da, dayanmasanız da, artık birdir; ancak işlediklerinizin karşılığıyla cezalanıyorsunuz.
|
|
  |
|
52 :
16
|
(15-16) Bu, bir büyü müdür? Yoksa siz görmüyor musunuz? Yaslanın ateşe, dayansanız da, dayanmasanız da, artık birdir; ancak işlediklerinizin karşılığıyla cezalanıyorsunuz.
|
|
  |
|
52 :
17
|
(17-18) Doğrusu, saygılı olanlar, Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk alarak cennetlerde ve nimetler içindedirler. Rableri onları alevli ateş azabından korumuştur.
|
|
  |
|
52 :
18
|
(17-18) Doğrusu, saygılı olanlar, Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk alarak cennetlerde ve nimetler içindedirler. Rableri onları alevli ateş azabından korumuştur.
|
|
  |
|
52 :
19
|
(19-20) İşlediklerinizden ötürü sıralanmış tahtlara yaslanarak ağız tadıyla yiyin için. Onları güzel iri gözlülerle eşlendiririz.
|
|
  |
|
52 :
20
|
(19-20) İşlediklerinizden ötürü sıralanmış tahtlara yaslanarak ağız tadıyla yiyin için. Onları güzel iri gözlülerle eşlendiririz.
|
|
  |
|
52 :
21
|
İnanan ve soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.
|
|
  |
|
52 :
22
|
Onlara dilediklerinden meyve ve et sunarız.
|
|
  |
|
52 :
23
|
Orada, saçma söyletmeyen ve günaha sokmayan kadeh çekişirler.
|
|
  |
|
52 :
24
|
Sedefteki inciler gibi olan gençleri yanlarında dolaşırlar.
|
|
  |
|
52 :
25
|
Birbirlerine dönüp soruşurlar.
|
|
  |
|
52 :
26
|
(26-28) “Doğrusu, bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik, Allah lütfedip bizi kavurucu azaptan korudu. Doğrusu, bundan önce de Ona yalvarıyorduk, doğrusu, O iyilik yapandır, acıyandır” derler.
|
|
  |
|
52 :
27
|
(26-28) “Doğrusu, bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik, Allah lütfedip bizi kavurucu azaptan korudu. Doğrusu, bundan önce de Ona yalvarıyorduk, doğrusu, O iyilik yapandır, acıyandır” derler.
|
|
  |
|
52 :
28
|
(26-28) “Doğrusu, bundan önce ailemizin yanında bile korku içindeydik, Allah lütfedip bizi kavurucu azaptan korudu. Doğrusu, bundan önce de Ona yalvarıyorduk, doğrusu, O iyilik yapandır, acıyandır” derler.
|
|
  |
|
52 :
29
|
Artık hatırlat! Rabbinin nimetiyle sen, ne kâhinsin, ne de delisin.
|
|
  |
|
52 :
30
|
Yoksa, senin için “Şairdir, onun için zamanın olaylarını gözlüyoruz” mu derler?
|
|
  |
|
52 :
31
|
De ki: “Gözetleyin; doğrusu, ben de sizinle beraber gözetleyenlerdenim.”
|
|
  |
|
52 :
32
|
Bunu onlara akılları mı buyuruyor? Yoksa, onlar azgın bir ulus mudur?
|
|
  |
|
52 :
33
|
(33-34) Yahut, “Onu kendi uydurdu” mu? diyorlar. Hayır! İnanmıyorlar! Eğer, doğru iseler, benzeri bir söz meydana getirsinler.
|
|
  |
|
52 :
34
|
(33-34) Yahut, “Onu kendi uydurdu” mu? diyorlar. Hayır! İnanmıyorlar! Eğer, doğru iseler, benzeri bir söz meydana getirsinler.
|
|
  |
|
52 :
35
|
(35-36) Onlar, yaratan olmaksızın mı yaratıldılar? Ya da yaratanlar kendileri midir? Yoksa, gökleri ve yeri kendileri mi yarattı? Hayır! Kesinkes bilmiyorlar.
|
|
  |
|
52 :
36
|
(35-36) Onlar, yaratan olmaksızın mı yaratıldılar? Ya da yaratanlar kendileri midir? Yoksa, gökleri ve yeri kendileri mi yarattı? Hayır! Kesinkes bilmiyorlar.
|
|
  |
|
52 :
37
|
(37-38) Yahut da, Rabbinin hâzineleri onların yanında mıdır? Yoksa, onlar mı işe hâkimdirler? Yoksa, üzerine çıkıp dinledikleri bir merdivenleri mi vardır? Öyleyse, dinleyenleri açık bir kanıt getirsinler.
|
|
  |
|
52 :
38
|
(37-38) Yahut da, Rabbinin hâzineleri onların yanında mıdır? Yoksa, onlar mı işe hâkimdirler? Yoksa, üzerine çıkıp dinledikleri bir merdivenleri mi vardır? Öyleyse, dinleyenleri açık bir kanıt getirsinler.
|
|
  |
|
52 :
39
|
Yoksa, kızlar Onun da, oğullar sizin, öyle mi?
|
|
  |
|
52 :
40
|
Yahut, sen onlardan bir ücret istiyorsun da, onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
|
|
  |
|
52 :
41
|
Veya görülmeyeni bilmek kendilerindedir de, onlar mı yazıyorlar?
|
|
  |
|
52 :
42
|
Yoksa, bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Oysa, asıl tuzağa düşecek olanlar inkârcılardır.
|
|
  |
|
52 :
43
|
Yoksa, Allah'tan başka bir tanrıları mı vardır? Allah, onların ortak koşmalarından arıdır.
|
|
  |
|
52 :
44
|
Gökten düşen bir parça görseler, “Bulut kümesidir” derler.
|
|
  |
|
52 :
45
|
(45-46) Çarpılacakları güne ulaşmalarına kadar onları bırak. O gün, tuzakları kendilerine bir fayda vermez, yardım da görmezler.
|
|
  |
|
52 :
46
|
(45-46) Çarpılacakları güne ulaşmalarına kadar onları bırak. O gün, tuzakları kendilerine bir fayda vermez, yardım da görmezler.
|
|
  |
|
52 :
47
|
Doğrusu, haksızlık edenlere bundan başka da azap vardır, ancak onların çoğu bilmezler.
|
|
  |
|
52 :
48
|
Rabbinin hükmüne dayan; doğrusu sen, Bizim gözetlememiz altındasın, kalktığında Rabbini överek an.
|
|
  |
|
52 :
49
|
Geceleyin ve yıldızlar sönerken de Onu arı tut.
|
|
  |
|