KURAN-I KERİM
Sureler Sure Sırasına Göre Sıralanmıştır
Hüseyin Atay Meali
42-ŞÛRÂ SURESİ - Ash-Shura - MEKKE/62 - 53 Ayet
Arama sonucu 53 Ayet bulundu. [ 1-53 ]
Bismillahirrahmanirrahim
42 : 1
(1-2) Hâ, Mîm. Ayn, Sîn, Kaf
 

42 : 2
(1-2) Hâ, Mîm. Ayn, Sîn, Kaf
 

42 : 3
Ulu olan, bilge olan Allah, sana da, senden öncekilere de şöylece vahyeder:
 

42 : 4
Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Onundur. O yücelerin yücesidir.
 

42 : 5
Melekler Rablerini överek yüceltirlerken ve yeryüzünde bulunanlar için Ondan bağışlanma dilerlerken, neredeyse üstten gökler parçalanacak! Dikkat! Doğrusu, Allah, çok bağışlayandır, çok acıyandır.
 

42 : 6
Ondan başka veliler edinenleri Allah gözlemektedir. Sen onlardan sorumlu değilsin.
 

42 : 7
Böylece ana kenti ve çevresindekileri uyarman ve hiçbir şüphe bulunmayan toplanma günü ile de uyarman için, sana Arapça bir Kur an vahyettik. İnsanların bir bölüğü cennette, bir bölüğü de alevli ateşdedir.
 

42 : 8
Eğer Allah dilemiş olsaydı, onları tek millet yapardı. Ama O, dileyeni nimetine kavuşturur. Haksızlık edenlerin ise ne bir dost, ne de yardımcıları vardır.
 

42 : 9
Yoksa Ondan başka veliler mi edindiler? Oysa veli ancak Allah'tır. O ölüleri diriltir. O her şeyi ölçümleyendir.
 

42 : 10
Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde yargılama Allaha aittir. İşte bu Allah, benim Rabbimdir. Ona güvenirim ve Ona yönelirim.
 

42 : 11
Göklerin ve yerin yaratanı, size kendinizden eşler ve hayvanlar arasında da çiftler var etmiştir. Bu düzende sizi üretir. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, işitendir, görendir.
 

42 : 12
Göklerin ve yerin anahtarları O'nundur. Dileyene rızkı yayar ve ölçer de. Doğrusu, o her şeyi bilendir.
 

42 : 13
Dinden, Nuh'a önerdiğini, şana bildirdiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya önerdiğimizi size kanun yaptı: “Dini doğru tutun, onda ayrılığa düşmeyin.“ Ortak koşanları çağırdığın şey, onlara ağır gelmektedir. Allah dileyeni kendine seçer, kendisine yönelene doğru yol gösterir.
 

42 : 14
Ayrılığa düşmeleri ancak kendilerine bilgi geldikten sonra birbirini çekemezlikten oldu. Eğer Rabbinin belirli bir süre için verilmiş bir sözü olmasaydı, aralarında hemen hükmedilirdi. Ve doğrusu onlardan sonra Kitaba varis kılınanlar ondan işkilli şüphededirler.
 

42 : 15
Bunun için sen çağrıda bulun ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol; onların heveslerine uyma ve de ki: “Allah'ın indirdiği Kitaba inandım, aranızda adalet yapmakla emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir; bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplayacak; dönüş O'nadır.”
 

42 : 16
Allah'ın çağrısını kabul eden bulunduktan sonra, Onu tartışanların tartışmaları Rableri katında geçersizdir. Onlara bir öfke vardır, çetin bir azap da onlaradır.
 

42 : 17
Gerçekten Kitab'ı ve ölçüyü indiren Allah'tır. Ne bilirsin belki de Saat yakındır.
 

42 : 18
Ona inanmayanlar, acele olmasını isterler; inananlar ise ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. Dikkat! Doğrusu, Saati tartışanlar derin bir sapkınlık içindedirler.
 

42 : 19
Allah kullarına karşı iyilikseverdir. Dileyeni rızıklandırır. Kuvvetli olan, güçlü olan O'dur.
 

42 : 20
 

42 : 21
Yoksa Allah'ın izin vermediği bir şeyi kendileri için din yapan ortakları mı vardır? Eğer kesin söz verilmeseydi, aralarında hemen hükmedilirdi. Doğrusu, haksızlık edenlere can yakıcı azap vardır.
 

42 : 22
Haksızlık edenlerin yaptıkları şeyler başlarına gelirken korkudan titrediklerini görürsün. İnanan ve yararlı iş işleyenler ise cennetlerin çiçekli çayırlarındadırlar; Rablerinin katında, onlara diledikleri verilir. İşte büyük erdem budur.
 

42 : 23
Allah inanan ve yararlı işler işleyen kullarını bununla müjdeler. De ki: “Buna karşılık sizden, yakınlara sevgiden başka bir ödül istemem.” Kim güzel bir iş işlerse, onun için onun güzelliğini artırırız. Doğrusu, Allah bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
 

42 : 24
Yoksa, “Senin için Allah’a karşı yalan uydurdu” mu diyorlar? Ama, Allah dilerse senin kalbini de mühürler, Allah yalanı da siler, gerçeği sözleriyle gerçekleştirir. Doğrusu O, gönüllerde olanı bilendir.
 

42 : 25
Kullarının tövbesini kabul eden, kötülükleri bağışlayan, yaptıklarınızı bilen O’dur.
 

42 : 26
İnanıp yararlı işler işleyenlerin duasını kabul eder ve bolluğuyla onlara artış verir. İnkarcılar için ise çetin bir azap vardır.
 

42 : 27
Eğer Allah, rızkı kullarına yayıverseydi, yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Ancak, O, dilediği ölçüye göre indirir. Doğrusu, O, kullarını bilendir, görendir.
 

42 : 28
Umutsuzluğa düşmelerinin ardından yağmuru indiren, acımasını yayan O’dur. Övülmeye layık olan veli sadece O’dur.
 

42 : 29
Gökleri, yeri ve ikisinde yaydığı canlıları yaratması O’nun belgelerindendir. O dileyince, bunları bir araya getirmeye gücü yetendir.
 

42 : 30
Başınıza gelen herhangi bir yıkım ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür ve birçoğunu siler.
 

42 : 31
Yeryüzünde kaçamazsınız, Allah’tan başka bir veliniz de, yardımcınız da yoktur.
 

42 : 32
Denizde dağlar gibi gemilerin yürümesi Onun belgelerindendir.
 

42 : 33
O, dilerse rüzgarı durdurur, o zaman denizin yüzünde durakalırlar. Doğrusu, bunlarda direnç gösteren ve çok şükreden kimseler için belgeler vardır.
 

42 : 34
Veya yaptıklarına karşılık onları yok eder ve birçoğunu da bağışlar.
 

42 : 35
Belgelerimiz üzerinde tartışanlar, kendileri için kaçacak yer olmadığını bilsinler.
 

42 : 36
(36-38) Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olanlar, inanıp Rablerine güvenenler, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinenler, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da verirler.
 

42 : 37
(36-38) Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olanlar, inanıp Rablerine güvenenler, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinenler, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da verirler.
 

42 : 38
(36-38) Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olanlar, inanıp Rablerine güvenenler, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinenler, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da verirler.
 

42 : 39
Ve onlar haksızlığa uğradıklarında onlar yardımlaşarak üstün gelirler.
 

42 : 40
Bir kötülüğün karşılığı benzeri bir kötülüktür. Ancak kim bağışlar ve düzeltirse onun ödülü Allaha aittir. Doğrusu, O, haksızlık edenleri sevmez.
 

42 : 41
Ve andolsun haksızlığa uğradıktan sonra öcünü alan kimselere, işte onlara bir sorumluluk olmaz.
 

42 : 42
Ancak insanlara haksızlık edenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere karşı bir yol tutmalıdır. İşte acı azap bunlaradır.
 

42 : 43
Ve doğrusu, kim dayanır ve bağışlarsa, işte bu, önemli işlerdendir.
 

42 : 44
Allah kimi şaşırtırsa, artık onun bundan sonra bir dostu olmaz. Azabı gördüklerinde haksızlık edenlerin, “Dönecek bir yol var mıdır?” dediklerini görürsün.
 

42 : 45
Aşağılıktan başları öne eğilmiş olarak oraya sunulurlar, göz ucuyla gizli gizli baktıklarım görürsün. İnananlar “Doğrusu, ziyanda olanlar, diriliş günü kendilerini de, yakınlarını da zarara uğratanlardır” derler. Dikkat! Doğrusu, haksızlık edenler sürekli bir azap içindedirler.
 

42 : 46
Onların, Allah’tan başka kendilerine yardım edecek dostiarı da yoktur. Allah’ın sapıtmasına yol verdiği kimsenin çıkar yolu olmaz.
 

42 : 47
Allah katından, geri çevrilmeyecek günün gelmesinden önce, Rabbinizin çağrısına gelin. O gün hiçbirinize sığınacak yer bulunmaz, inkâr da edemezsiniz.
 

42 : 48
Eğer yüz çevirirlerse, ancak. Biz seni onlara bekçi göndermedik, sana düşen sadece duyurmaktır. Doğrusu, Biz, insana katımızdan bir acıma tattırsak ona sevinir; ama elleriyle yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse, doğrusu, insan pek nankördür.
 

42 : 49
Göklerin ve yerin egemenliği Allah’ındır. Dilediğini yaratır, dilediğine kız çocuk bağışlar, dilediğine de erkek çocuk bağışlar.
 

42 : 50
Veya onlara dişi ve erkek olarak çift verir, dilediğini de kısır bırakır. Doğrusu, O bilendir, ölçümleyendir.
 

42 : 51
Allah bir beşerle ancak vahyederek veya perde arkasından konuşur veya bir elçi gönderir, bilgisiyle dilediğini vahyeder. Doğrusu, O yücedir, bilgedir.
 

42 : 52
(52-53) İşte böyle, sana da buyruğumuzla vahiy gönderdik; sen önceleri Kitap nedir, inanç nedir bilmezdin! Ancak Biz onu, kullarımızdan dilediğimize kendisiyle doğru yol gösterdiğimiz bir ışık kıldık. Doğrusu, sen de göklerde olanlar ve yerde olanlar kendisinin olan Allah'ın yolu olan, doğru yolu gösterirsin. Dikkat! Bütün işler Allaha ulaşır.
 

42 : 53
(52-53) İşte böyle, sana da buyruğumuzla vahiy gönderdik; sen önceleri Kitap nedir, inanç nedir bilmezdin! Ancak Biz onu, kullarımızdan dilediğimize kendisiyle doğru yol gösterdiğimiz bir ışık kıldık. Doğrusu, sen de göklerde olanlar ve yerde olanlar kendisinin olan Allah'ın yolu olan, doğru yolu gösterirsin. Dikkat! Bütün işler Allaha ulaşır.
 

Arama 0.92 saniyede gerceklestirilmistir
Arama sonucu 53 Ayet bulundu. [ 1-53 ]