KURAN-I KERİM
Sureler Sure Sırasına Göre Sıralanmıştır
Hüseyin Atay Meali
19-MERYEM SURESİ - Maryam - MEKKE/44 - 98 Ayet
Arama sonucu 98 Ayet bulundu. [ 1-98 ]
Bismillahirrahmanirrahim
19 : 1
Kâf, Ha, Yâ, Ayn, Sâd.
 

19 : 2
Rabbinin, kulu Zekeriyaya olan acımasını anmadır.
 

19 : 3
O, Rabbine gizli seslenişle seslenmişti.
 

19 : 4
Dedi: “Rabbim! Doğrusu, kemiklerim gevşedi, saçlarım ağardı. Rabbim! Sana yalvarmakla mutsuz olmadım.
 

19 : 5
Ve doğrusu ben, ardımdan yerime geçeceklerden korkuyorum. Karım da kısırdır. Tarafından bana yerime geçecek birini bağışla!
 

19 : 6
O, bana ve Yakup oğullarına mirasçı olsun. Rabbim! Ona rızanı kazandır.”
 

19 : 7
Ey Zekeriya! Doğrusu, adı Yahya olan bir oğlanı sana müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermemiştik.
 

19 : 8
Dedi: “Doğrusu Rabbim! Karım kısır ve ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?”
 

19 : 9
“Senin için böyle.” Senin eğitenin “O Bana kolaydır. Sen hiçbir şey değilken seni de daha önce yarattım” dedi.
 

19 : 10
Dedi: “Rabbim! Öyleyse bana bir işaret ver.” “Senin işaretin, sağlıklı olduğun halde insanlarla üç gece konuşmamandır” dedi.
 

19 : 11
Bunun üzerine, o mabedden çıkıp, ulusuna, “Sabah, akşam Allah'ı yüceltin” diye işaret etti.
 

19 : 12
(12-14) “Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl.” Ve çocuk iken ona bilgelik ve katımızdan bir acıma ve arılık verdik. Ve o ana babasına iyilik eden saygılı biriydi. Ve o başkaldıran bir zorba değildi.
 

19 : 13
(12-14) “Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl.” Ve çocuk iken ona bilgelik ve katımızdan bir acıma ve arılık verdik. Ve o ana babasına iyilik eden saygılı biriydi. Ve o başkaldıran bir zorba değildi.
 

19 : 14
(12-14) “Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl.” Ve çocuk iken ona bilgelik ve katımızdan bir acıma ve arılık verdik. Ve o ana babasına iyilik eden saygılı biriydi. Ve o başkaldıran bir zorba değildi.
 

19 : 15
Ve doğduğu günde ve öleceği günde ve dirileceği günde ona esenlik olsun.
 

19 : 16
Ve kitapta Meryem'i de an! Hani, o ailesinden ayrılmış ve doğu yönünde bir yere çekilmişti.
 

19 : 17
İnsanlarla arasına bir perde germişti. Ona elçimizi gönderdik de, ona düzgün bir beşer şeklinde göründü.
 

19 : 18
O, “Doğrusu, saygılı biri isen, senden Rahman a sığınırım” dedi.
 

19 : 19
“Ben ancak, Rabbinin sana gönderdiği bir elçisiyim, sana arı bir oğlan bağışlamak için geldim” dedi.
 

19 : 20
“Bana bir beşer dokunmamışken, ben kötü bir kadın da değilken nasıl oğlum olabilir?” dedi.
 

19 : 21
“Bu senin için böyledir” dedi. Rabbin, “O bana kolaydır. Onu insanlara bir belge ve Bizden bir acıma kılacağız” dedi. Ve iş kesinleşmişti.
 

19 : 22
Bunun üzerine ona gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi.
 

19 : 23
Böylece doğum sancısı onu bir hurma ağacının dibine getirtti. “Keşke, bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim” dedi.
 

19 : 24
Bunun üzerine karnındaki kendisine seslendi: “Sakın üzülme! Rabbin, içinde olanı şerefli kılmıştır.
 

19 : 25
Ve hurma ağacını kendine doğru silkele, üstüne taze hurma dökülsün.
 

19 : 26
Hemen ye, iç ve gözün aydın olsun! O anda beşerlerden birini görürsen, de ki: 'Doğrusu ben Rahmana oruç adadım. Bugün hiçbir insanla konuşmayacağım. 1
 

19 : 27
Onu kucağında taşıyarak ulusuna getirdi. Dediler ki: “Ey Meryem! Andolsun, sen şaşılacak bir şey yaptın.
 

19 : 28
Ey Harunun kızkardeşi! Baban kötü bir kişi değildi. Annen de iffetsiz değildi.”
 

19 : 29
Onu gösterdi. Dediler ki: “Beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz.”
 

19 : 30
“Doğrusu, Ben Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı.
 

19 : 31
Ve nerede olursam olayım, beni mübarek kıldı ve sağ oldukça bana yakarmayı ve arınmayı,
 

19 : 32
Ve anneme iyi davranmamı, öğütledi. Ve beni yüzsüz bir zorba kılmadı.
 

19 : 33
Ve doğduğum günde ve öleceğim günde ve dirileceğim günde bana esenlik olsun.”
 

19 : 34
İşte, tartıştıkları Meryemoğlu İsa konusunda gerçek söz budur.
 

19 : 35
Çocuk edinmek Allah'a yaraşmaz. O arıdır. Bir işe hükmederse, ona sadece “Ol” der, o da oluverir.
 

19 : 36
Ve doğrusu, Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na tapın. Bu, dosdoğru yoldur.
 

19 : 37
Sonra, bölükler aralarında anlaşmazlığa düştüler. Vay o büyük günü görmeyi inkâr edenlere!
 

19 : 38
Bize gelecekleri gün, ne güzel görecekler! Ve ne güzel işitecekler! Ancak, haksızlık yapanlar o gün apaçık bir şaşkınlık içindedirler.
 

19 : 39
Ve inanmış olarak dalgınlık içindelerken işin bitmiş olacağı özlem günüyle onları uyar.
 

19 : 40
Doğrusu, Biz yeryüzüne ve üzerinde bulunanlara vâris olacağız. Onlar, Bize geri getirileceklerdir.
 

19 : 41
Ve kitap’ta İbrahim’i de an. Şüphesiz o, dosdoğru bir peygamberdi.
 

19 : 42
Hani, babasına dedi: “Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?
 

19 : 43
Babacığım! Doğrusu, sana gelmemiş olan bir ilim bana geldi. Bana uy, seni düz bir yola çıkarayım.
 

19 : 44
Babacığım! Şeytana tapma. Doğrusu, şeytan Rahmana başkaldırmıştım
 

19 : 45
Babacığım! Doğrusu, şeytanın dostu olarak kalırsan, sana Rahman katından bir azabın gelmesinden korkuyorum.”
 

19 : 46
Dedi: “Ey İbrahim! Sen mi benim tanrılarımı beğenmiyorsun? Bundan vazgeçmezsen, andolsun, seni taşlarım, bir süre benden ayrıl”
 

19 : 47
Dedi: “Sana esenlik olsun. Senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim. Doğrusu O, bana karşı lütufkârdır.
 

19 : 48
Ve sizi, Allah’tan başka taptıklarınızla bırakıp çekilir, Rabbime yalvarırım. Rabbime yalvarışımda mutsuz olmayacağımı umarım.”
 

19 : 49
Böylece onlan Allah’tan başka taptıklarıyla başbaşa bırakıp çekilince, ona İshak ve Yakup’u bahşettik ve her birini peygamber yaptık.
 

19 : 50
Ve onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Her birinin, üstün doğrulukla anılmalarını sağladık.
 

19 : 51
Ve kitap’ta Musa’yı da an. Doğrusu o, öz kılınmış ve elçi bir peygamberdi.
 

19 : 52
Ve ona, Dağ’ın sağ yanında seslenmiş ve özel bir konuşma için onu yaklaştırmıştık.
 

19 : 53
Ve acımamızdan, kardeşi Harun’u bir peygamber olarak ona bağışladık.
 

19 : 54
(54-55) Ve kitap’ta İsmail’i de an. Doğrusu o, sözünde doğru biriydi ve elçi bir peygamberdi. Ve çevresinde bulunanlara yakarmalarını ve zekat vermelerini emrederdi. Ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
 

19 : 55
(54-55) Ve kitap’ta İsmail’i de an. Doğrusu o, sözünde doğru biriydi ve elçi bir peygamberdi. Ve çevresinde bulunanlara yakarmalarını ve zekat vermelerini emrederdi. Ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
 

19 : 56
(56-57) Ve kitap’ta İdris’i de an. Doğrusu o, dosdoğru bir peygamberdi. Ve onu yüce bir yere yükselttik.
 

19 : 57
(56-57) Ve kitap’ta İdris’i de an. Doğrusu o, dosdoğru bir peygamberdi. Ve onu yüce bir yere yükselttik.
 

19 : 58
İşte onlar, Adem’in ve Nuh’la beraber taşıdıklarımızın soyundan, İbrahim’in, İsrail’in soyundan ve seçip doğru yola eriştirdiğimiz, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerdendirler. Rahmanın ilkeleri onlara okunduğu zaman, ağlayarak secdeye kapanırlardı.
 

19 : 59
Bundan böyle, onların ardından, yakarışı bırakan ve heveslerine uyan bir nesil geldi. İşte bunlar, azgınlığa uğrayacaklardır.
 

19 : 60
(60-61) Ancak, tövbe eden ve inanan ve yararlı iş işleyenler bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman’ın kullarına görülmeyende söz verdiği cennete; daimi mutluluk cennetlerine gireceklerdir. Doğrusu, O’nun sözü yerine gelecektir.
 

19 : 61
(60-61) Ancak, tövbe eden ve inanan ve yararlı iş işleyenler bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman’ın kullarına görülmeyende söz verdiği cennete; daimi mutluluk cennetlerine gireceklerdir. Doğrusu, O’nun sözü yerine gelecektir.
 

19 : 62
(62-63) Onlar, orada boş sözler değil, sadece esenlik veren sözler işitirler. Orada rızıklarını sabah akşam hazır bulurlar. Kullarımızdan, Allah’a saygılı olanları mirasçı kılacağımız cennet, işte budur.
 

19 : 63
(62-63) Onlar, orada boş sözler değil, sadece esenlik veren sözler işitirler. Orada rızıklarını sabah akşam hazır bulurlar. Kullarımızdan, Allah’a saygılı olanları mirasçı kılacağımız cennet, işte budur.
 

19 : 64
Ve biz, ancak Rabbinin buyruğuyla ineriz; geçmişimizi, geleceğimizi ve ikisinin arasındakini bilmek O’na mahsustur. Rabbin asla unutkan değildir.
 

19 : 65
O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir; öyleyse O’na kulluk et ve O’na kulluk etmede dirençli ol. Hiç O’nun adıyla anılan kimse bilir misin?
 

19 : 66
Ve insan, "Ben öldüğüm zaman diriltilecek miyim?” der.
 

19 : 67
Ve insan, kendisi önceden hiçbir şey değilken onu yaratmış olduğumuzu hatırlamaz mı?
 

19 : 68
Bundan böyle Rabbine andolsun ki, Biz onları şeytanlarla beraber, kesinkes toplayacağız. Sonra, cehennemin çevresinde onları çömelmiş olarak hazır bulunduracağız.
 

19 : 69
Sonra andolsun, her toplumdan Rahman'a en çok kimin başkaldırdığını ayırıp ortaya koyacağız.
 

19 : 70
Sonra andolsun, ayrıca orada yanmaya en layık olanları, en iyi ancak Biz biliriz.
 

19 : 71
Sizden oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür.
 

19 : 72
Sonra Biz, Allah’a karşı saygılı olanları kurtarır, zalimleri de orada çömelmiş olarak bırakırız.
 

19 : 73
Ve ilkelerimiz onlara apaçık okunduğu zaman, inkâr edenler inananlara "Bu iki toplumdan hangisinin konumu daha iyi ve bulunduğu yer daha güzeldir?" derler.
 

19 : 74
Ve onlardan önce nice nesilleri yok ettik ki, onlar donanımca ve gösterişçe bunlardan daha güzeldiler.
 

19 : 75
De ki: “Kim şaşkınlık içinde ise. Rahman, onu erteledikçe ertelemiş olsun. Sonunda kendilerine söz verilen azabı veya Saati gördükleri zaman, kimin yerce daha kötü ve kimin daha güçsüz olduğunu bileceklerdir.”
 

19 : 76
Ve Allah, doğru yolda olanların doğruluğunu artırır. Ve geri kalacak yararlı işler, Rabbinin katında ödül olarak daha iyidir ve sonuç olarak daha iyidir.
 

19 : 77
İlkelerimizi inkâr eden ve “Bana, elbette mal ve oğul verilecektir” diyeni gördün mü?
 

19 : 78
O, görülmeyeni mi biliyor, yoksa Rahman katından bir söz mü almıştır?
 

19 : 79
Kesin hayır! Söylediğini yazacağız ve onun azabını uzattıkça uzatacağız.
 

19 : 80
Ve bahsettikleri şeyler Bize kalacaktır, kendisi Bize tek olarak gelecektir.
 

19 : 81
Ve onlar kendilerine saygınlık kazandırsın diye, Allah'ı bırakarak tanrılar edindiler.
 

19 : 82
Kesin hayır, onlar kendilerine ibadetlerini inkâr edecekler ve onların aleyhine döneceklerdir.
 

19 : 83
Kâfirler üzerine kışkırttıkça kışkırtan şeytanlar gönderdiğimizi görmedin mi?
 

19 : 84
Öyleyse onlar için acele etme, Biz onların günlerini saydıkça sayıyoruz.
 

19 : 85
Rahmanın huzurunda saygılı olanları heyet halinde topladığımız gün,
 

19 : 86
Ve suçluları suya götürür gibi cehenneme süreriz.
 

19 : 87
Rahmanın katında bir ant almamış olandan başkası asla şefaatte bulunamayacaktır.
 

19 : 88
Ve onlar “Rahman oğul edindi” dediler.
 

19 : 89
Andolsun ki, ortaya pek kötü bir şey attınız.
 

19 : 90
(90-91) Rahman a, oğul isnat etmelerinden ötürü, neredeyse gökler paralanacak, yer yarılacak, dağlar düşüp, çökecek.
 

19 : 91
(90-91) Rahman a, oğul isnat etmelerinden ötürü, neredeyse gökler paralanacak, yer yarılacak, dağlar düşüp, çökecek.
 

19 : 92
(92-93) Oysa, Rahman a oğul edinmek yaraşmaz, çünkü göklerde ve yerde olan herkes, Rahman a ancak kul olarak gelecektir.
 

19 : 93
(92-93) Oysa, Rahman a oğul edinmek yaraşmaz, çünkü göklerde ve yerde olan herkes, Rahman a ancak kul olarak gelecektir.
 

19 : 94
Andolsun, Allah onları numaralamış ve teker teker saymıştır.
 

19 : 95
Ve diriliş günü hepsi Ona birer birer gelecektir.
 

19 : 96
Doğrusu inananları ve yararlı işler işleyenleri, Rahman sevgili kılacaktır.
 

19 : 97
Böylece Biz onu saygılı olanları müjdelemen ve onunla inatçı ulusu uyarman için senin dilinde kolaylaştırdık.
 

19 : 98
Ve bunlardan önce nice nesilleri yok ettik. Şimdi onlardan hiçbirini duyuyor veya hiçbir tıkırtı işitiyor musun?
 

Arama 1.47 saniyede gerceklestirilmistir
Arama sonucu 98 Ayet bulundu. [ 1-98 ]